çünkü hala bir çok insan kurtarma botunun belirmesini umut ediyor. | Open Subtitles | لأن العديد من الناس لازالوا يأملون أن يظهر أحد قوارب النجاة. |
Tamam, bu doğru değil çünkü yaratılan işlerin çoğu yurtdışına gidiyor. | TED | هذا ليس صحيحا، لأن العديد من الوظائف التي يتم إنشاؤها تذهب إلى الخارج. |
Bu hiç de bir istiare değil, çünkü resiflerimizin çoğu bugünlerde, abartısız şekilde bakteri, yosun ve çamurla kaplı. | TED | وهذا بالكاد تعبير مجازي لأن العديد من الشعاب الآن صارت جراثيمًا وطحالبًا ووحلًا. |
Ve bu noktada ölmüş olan insanlar bize yardımcı oluyor, çünkü birçok kişi daireleri bir alana yerleştirme problemini inceledi. | TED | هنا يمكن للناس الموتى أن يساعدونا لأن العديد من الأشخاص قاموا بدراسة مشكلة حزم الدوائر |
Bu gün sahip olduğunuz özgürlüğün farkındasınız çünkü siz buna sahip olun diye bazı insanlar hayatlarını verdiler. | TED | من المهم أن تعرفوا فوائد الحرية التي تمتلكونها الآن، لأن العديد من الأشخاص يضحون بحياتهم من أجل أن تحصلوا عليها. |
çünkü arkadaşlarımın çoğunun anne babası boşanmış, berbat haldeler. | Open Subtitles | لأن العديد من أصدقائِي كَانَ عِنْدَهُ هؤلاء الأباءِ المطلّقينِ المُخَرَّبينِ. |
"...çünkü barakalardaki küçük çocukların ve insanların çoğu hastaydı." | Open Subtitles | لأن العديد من الأطفال الصغار والناس في المبانى كانوا مرضى |
Şimdiki zamanda yaşamaya çalışıyorum, ama harbiden zor bir şey, çünkü yaşadığım şeylerin çoğu o kadar da ilgi çekici değil. | Open Subtitles | كُنت أحاول أن أعيش اللحظة، ولكنّه أمر صعب حقاً لأن العديد من لحظاتي ليست مشوقة |
Bunu sana söylüyorum çünkü pek çok insan bir Şeyh'in tutkulu bir güvercin besleyicisi olduğuna inanmakta zorlanıyor. | Open Subtitles | أنا أُخبِرُك بِذَلِك لأن العديد من الناس يرون أنهُ من الصعب التصديق أن شيخاً يُمكِن أن يكون وَلِعاً هاوً للحمام. |
Terapi grubunu kapatıyorum çünkü birçok kişi, mahkum edilmiş suçluların pembe bir odada oturup duyguları hakkında konuşmak yerine cezalandırılması gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | أنا سأوقف مجموعتك لأن العديد من الأشخاص يعتقدون أن المجرمون المدانون يجب أن يعاقبوا و ليس أن يجلسوا في غرفة وردية |
Konu bizim ulusal çıkarlarımızla değil onlarla ilgili, bunu herkese anlatmalıyız. çünkü maalesef iklim değişikliği birçok ülke tarafından bizim ulusal sorunumuz olarak görülüyor. | TED | لذا فإنه من أجلهم علينا أن نخبر كل فرد في العالم، بأن الأمر لا يتعلق بمصالح بلدانهم، لأن العديد من البلدان تعتبر، التغيير المناخي مع الأسف مشكلا وطنيا. |
Beyaz olma avantajını vurgulamak önemli çünkü herkes diyor ki seninki gibi daha fazla şirket istiyoruz. | TED | يعد سرد قصة ميزة البشرة البيضاء مهمًا لأن العديد من الأشخاص يقولون: "آه، نريد مزيد من الشركات مثل شركتك. |
"Hızlı" ve "kolay uygulanabilen" kelimelerini vurgulamak istiyorum çünkü mevcut tarama yöntemlerinin birçoğu bunun tam tersi. | TED | وأريد أن أركز بشكل خاص على كلا الكلمتين "بسرعة" و" بسهولة" لأن العديد من طرق الكشف المستخدمة هي عكس ذلك تماماً. |
Çoğu insan, güçlü gürültü yönetmeliği ve yaptırımı iyi fikir diye düşünür, hatta aşikar çözümler, belki, fakat düşündüğünüz kadar kolay değil, çünkü gürültü üreten aktivitelerin çoğu aynı zamanda gelir de üretiyor. | TED | يعتقد كثيرون أن الأنظمة والتطبيقات ذات الصوت العالي تعبر عن أفكار جيدة، أو حتى حلول واضحة، ربما، لكن الأمر ليس بالسهولة التي قد تظنونها، لأن العديد من الأنشطة التي تولد ضجيجًا تولد أيضًا ضرائب. |
Ama işe bakın ki, bunu tığ işiyle yapmamızın aslında iyi bir sebebi var, çünkü mercan resiflerindeki tüm organizmalar özel türden bir yapıya sahiptir. | TED | لكن وضح أن هناك سبب وجيه للغاية عن لماذا نقوم بحياكتها بالكوريشيه لأن العديد من الكائنات في الشعب المرجانية لديها نوع محدد من الهياكل. |
Gördüğüm ve bulduğum her şeyi inkar edebilirsiniz ama bu fazla sürmeyecek çünkü neler olup bittiğini bilen çok insan var ve hiç kimse, hiçbir hükümet kuruluşu, gerçeği saklama yetkisine sahip değil. | Open Subtitles | يمكنك أن تنكر كل الأشياء التى رأيتها و كل الأشياء التى إكتشفتها و لكن ليس لمدة طويلة لأن العديد من الناس يعرفون ماذا حدث هناك |
Tam değil çünkü içindeki boya alerji yapıyor diye ultrason jelinin kullanımı hastanelerde yasaklandı. | Open Subtitles | كلاّ، ليس بالضرورة، لأن المستشفيات توقّفت عن إستعمال هلام الموجات فوق الصوتية الذي كان به صبغ لأن العديد من المرضى كانوا حساسين منه |
Ben gündüz geçmeye karar verdim, çünkü birincisi hala çocuktum ve karanlıktan korkuyordum, ikincisi zaten kendimi çoktan tehlikeye atmış olduğumu biliyordum, ve birçok insan gündüz vakti sınırı geçmeyi denemediğinden ben kimseye görünmeden geçebilirim diye düşündüm. | TED | قررت أن أعبر الحدود في النهار أولا لأني كنت ما أزال طفلاً و أخاف من الظلام ثانياً لأني كنت أعلم أني أخاطر بحياتي و لأن العديد من الناس لم تحاول العبور في النهار أعتقدت أنه بامكاني العبور بدون أن يشاهدني أحد |
Hedefim bina yıkıldığı zaman gerçekleşecekti. çünkü her ülke bir çok fuar pavyonu yapar; fakat altı ayın sonunda bir çok endüstriyel atık üretiriz. Bu nedenle benim binam, tekrar kullanılabilir ve dönüştürülebilir olmalıydı. | TED | بقدر ما هي تتمحور حول الإزالة و الهدم لأن العديد من الدول تبني الكثير من الأجنحة ولكن بعد نصف عام ينتهي دورها و تخلف الكثير من النفايات الصناعية، لذا كان الهدف من المبنى الذي صممته هو إعادة تدويره بالكامل |
Bunu yapıyoruz çünkü, petrol, elmas, kereste gibi doğal kaynaklar açısından zengin olan çoğu ülke, en fakir ülkeler arasında. ve bu ülkelerdeki insanlar da dünyada en az mülkü olan kişiler. | TED | ونحن نقوم بذلك لأن العديد من البلدان الغنية بالموارد الطبيعية كالنفط أوالألماس أو الخشب تعد موطناً لأفقر الناس وأكثرهم تجريداً على سطح الكوكب . |