Burada takılıyorsunuz Çünkü burası sessiz ve sizin çalışmanız gerekiyor. | Open Subtitles | تريد البقاء هنا لأن المكان هادئ وأنت في حاجة للدراسة. |
Her ne kadar bazen gelip seni kaçırdıktan sonra eve bırakmak istesem de Çünkü burası sensiz fazlasıyla bitik durumda. | Open Subtitles | أو سآتي إليكِ وأختطفكِ وأعيدكِ للبيت لأن المكان هنا هادئ جدًا بدونكِ |
Merdivenden çıkacaktım Çünkü burası çok ama çok dar. | Open Subtitles | كان يجب ان اخذ السلالم لأن المكان اصبح ضيق جداً جداً هنا |
Çok kötü, çünkü orası harika ve gelsen buluşabilirdik. | Open Subtitles | ذلك سيئ جداً لأن المكان رائع جداً هناك .. وإذاكنتهناك. |
Ama asla daha iyi olamadım çünkü orası çok kaygandı. | Open Subtitles | و لهذا لم أحاول مطلقاً أن أفعل شيئاً متقدماً لأن المكان زلق هناك |
Onu artık kullanmıyorum çünkü orası tamamen sarımsak kokuyor ve ben nefret ederim. | Open Subtitles | أنا لا أستعملها بعد الآن ، لأن المكان كله تفوح منه رائحة الثوم ، وأنا أكره الثوم |
Çünkü burası zifiri karanlık ve insanlar kovalara işiyor. | Open Subtitles | لأن المكان أسود شديد الظلمة والناس يتبولون في دلو |
Bence mecburuz, Çünkü burası ana baba günü. | Open Subtitles | حسناً،أظن ربما يجب ان نفعل ذلك لأن المكان ممتلئ تماماً |
Çünkü burası evine çok yakın ve buradaki çörekleri ve sosları seviyor. | Open Subtitles | لأن المكان قريب من منزله ولأنه يحب البسكويت وصلصة اللحم |
Çünkü burası giderek ve giderek daralıyor. | Open Subtitles | لأن المكان أصبح ضيق جدا جدا هنا |
Çünkü burası çok karanlık. | Open Subtitles | لأن المكان مظلم كمؤخرة حفّار هنا |