Fakat, bir an önce başlamamız gerek, Çünkü zaman bizim leyhimize işlemiyor. | TED | لكننا بحاجة للعمل، لأن الوقت ليس في صالحنا. |
Bizim gibi geleceğe ve diğerlerine inanan insanlar, bir araya gelip organize olmalıyız Çünkü zaman hızla azalıyor. | TED | من يؤمن منا، كما أؤمن أنا، بالنظر للأمام وللخارج، فإنه يجب علينا أن ننظم أنفسنا، لأن الوقت يمر سريعاً جداً. |
Bu hasat, riskli olmasına rağmen, klan, ormanın sunduğu tüm fırsatları değerlendirmek zorunda, Çünkü zaman tükenmekte. | Open Subtitles | وبالرغم من أن هذا الحصاد الخطير فيجب على القبيلة أن تغتنم أي فرصه توفرها الغابة لأن الوقت اخذ في النفاذ |
Beni soru yağmuruna tutma Çünkü zamanımız çok değerli. | Open Subtitles | لايمنك البدء بطرح الأسئله لأن الوقت لايسعف |
Buraya gerçeği söylemeye geldim. Çünkü zamanımız azalıyor. | Open Subtitles | بل جئت لأخبركم بالحقيقة لأن الوقت ينفذ منا. |
İçinin yandığını biliyorum, evlat ama bir gün tekrar seveceksin Çünkü zaman kırılmış kalbine merhem olacaktır. | Open Subtitles | أعلم ان هذا يؤلم يا صديقي الصغير ولكنك ستحب مُجدداً في يوم ما لأن الوقت سيشفي القلب المجروح |
Çünkü zaman çarklarını çoktan çalıştırdı. | Open Subtitles | لأن الوقت بدأ فعلاً بالعمل على نقالي حركتهما |
Ya sevimli elçiniz sizinle birlikte ya da onu hemen bulmalısınız Çünkü zaman işliyor. | Open Subtitles | لذا إما رسولنا الظريف الصغير معكما وإما يجب أن تعثرا عليه بسرعة لأن الوقت كالسيف |
İnşallah en iyisi olur, Çünkü zaman su gibi akıp geçiyor. | Open Subtitles | إذن،من الأفضل أن تأمل ذلك لأن الوقت يمرّ |
Olabilirler Çünkü zaman bir döngüdür ama bazen de düz ilerler. | Open Subtitles | أعرف أنه لم يكن كذلك قد يكون هذا لأن الوقت دائري لكن أحيانا يكون خطي |
- Çünkü zaman kutsaldır. Sayısız insanın hayatına zarar vermeden herhangi birinin arzularına göre şekillendirilemez. | Open Subtitles | لأن الوقت مقدس، ولا يمكن تغييره حسب رغباتنا |
Zaman herkesin en önemli kaynağıdır Çünkü zaman, satın alamayacağın tek şeydir. | Open Subtitles | و الوقت هو أهم مصدر للجميع لأن الوقت هو الشيء الوحيد الذي لا يمكنك شراءه |
Ama bulacağız Çünkü zaman bizden yana. | Open Subtitles | ولكننا سنعثر عليها, لأن الوقت فى جانبنا |
Hayır. Büyük patlamadan önce, "önce" diye bir şey yoktu Çünkü zaman mevcut değildi. | Open Subtitles | لا وجود لقبل زمن "الإنفجار الكبير" لأن الوقت لم يكن موجوداً |
Ood zamanın içini görme yeteneği kazandı Çünkü zaman kanıyor. | Open Subtitles | (الأود) إكتسبوا هذه القوة للرؤية عبر الوقت لأن الوقت ينزف |
Çünkü zaman farklı biçimlerde ilerler, | Open Subtitles | لأن الوقت جرى بمعدَّلات مُختلِفة |
Çünkü zaman bizi esir etmiştir. | Open Subtitles | لعالم حرّ من الوقت، لأن الوقت يستعبدنا. |
Daha iyi bir fikrin varsa bana şimdi söyle kuzen Çünkü zamanımız tükeniyor, yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لذا لو لديك فكرة أفضل أخبرني الآن يا ابن العم لأن الوقت ينفذ منا وأريد مُساعدتك |
Bunun için zorluyor Çünkü zamanımız kalmıyor. | Open Subtitles | إنه يضغط عليك, لأن الوقت ينفذ منّنا. |
Çünkü zamanımız azalıyor. | Open Subtitles | من هذه اللحظة فصاعدا, لأن الوقت يداهمنا |
Ben, Çünkü zamanımız kalmadı. | Open Subtitles | أنا , لأن الوقت يداهمنا |