Olsa olsa, seni seven bir erkeğin olduğu için o karılar seni kıskanıyordur. | Open Subtitles | تلك العاهرات يشعرون بالغيرة لأن لديك رجل يحبك |
Sana bu kadar değer veren bir erkek arkadaşın olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | أنتي محظوظة لأن لديك حبيب يهتم كثيراً لأمرك |
Böyle güzel bir kızın olduğu için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأن لديك مثل هذه الطفلة الجميلة |
Seni istiyorum, çünkü sen beyazlarla da iyi anlaşıyorsun. Kızım her yerde olabilir. | Open Subtitles | أريدك أنت لأن لديك قدم بين البيض ولا أعرف أين هي |
Sana birşey söyleyeceğim Rupe bu senin hayatında birden fazla defa gerçekleşecek çünkü sen olayı anladın. | Open Subtitles | وستصبح أكثر من مرة فى حياتك يا روب سيتكون عبقرياً عدة مرات لأن لديك الموهبة |
çünkü senin okulun ve bu hafta seçmelerin var. | Open Subtitles | لأن لديك مدرسة ولديك إختبارات هذا الإسبوع |
çünkü senin evde kalıp şömineyi temizlemen lazım Cinderella. | Open Subtitles | لأن لديك إلى البقاء في المنزل و تنظيف الموقد، سندريلا. |
Profesör, evrendeki hayatın mutlak bir tanımlamasına sahip olman güzel, ama belki de evrenin kendi fikirleri de vardır. | Open Subtitles | بروفيسور، أنا سعيد لأن لديك تعريفا للحياة في الكون لكن ربما الكون له أفكار خاصة به |
İyi ki tefekküre dalıp varoluşsal problemlerle uğraşacak vaktin var çünkü benim öyle bir vaktim yok. | Open Subtitles | لا, أنا سعيدة لأن لديك وقت لتأمل الكون والتفكير بمشاكل وجودية لانه ليس لدي ذلك بالكاد لدي وقت لأفكر |
Bu kadar güzel bir kızın olduğu için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأن لديك مثل هذه الطفلة الجميلة |
Seninkiler oğlan olduğu için anlaman güç, biliyorum ama Quinn'in orospu olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | انا اعلم أنّ هذا صعب قليلا لتتفهّميه لأن لديك صبيان.. لكننّي لا اريد أن أرى كوين.. تتحوّل الى عاهرةٍ صغيرة.. |
İhtiyaç fazlası bir gemi ve mürettebatınız olduğu için mi? | Open Subtitles | لأن لديك سفينة و طاقماً لست في حاجة إليهما؟ |
BÖyle cesur bir kardeşiniz olduğu için şanslısınız, Mr Austen. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأن لديك أختاً متفانية سيد أوستن |
İsa'yla güzel bir bağın olduğu için öyleymiş gibi davranıyorum ama öyle değil. | Open Subtitles | أعني، أتمنى لو كان. كنت أدعي أنه كذلك، لأن لديك أمورا جيدة مع المسيح، لكنه ليس مجرد جنس. |
Evlat, en iyilerin en iyisinden referansın olduğu için çok şanslısın. | Open Subtitles | يافتى , أنت محظوظ لأن لديك توصيات من الأفضل |
çünkü sen burada bir aile kurduğunu düşündüğün için başarısız duygusal kavramlara sahipsin. | Open Subtitles | لأن لديك عرضاً عاطفياًً فاشل بأن ما تحكمينه هنا هو عائلة |
çünkü sen, üç tane Michellin lastiği büyüklüğündesin. | Open Subtitles | هذا لأن لديك هنا ثلاثة إطارات في هذه المنطقة |
Sen de bileceksin, çünkü senin de var. | Open Subtitles | وأنت ستعرف أيضاً لأن لديك واحد |
O masanın altına saklandın çünkü senin altıncı hissin çok kuvvetli. | Open Subtitles | احتميت تحت ذلك المكتب لأن لديك بصيرة. |
Seninle çıkmamdaki nedenin tüm apartmanın anahtarlarına sahip olman olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هل تعلمين السبب الحقيقي لمواعدتي لك، هو لأن لديك مفـاتيح لجـميع شقـق المـبنى، أليـس كذلك؟ |