Ama gündüz daha çok oluruz, nerdeyse 100 hastamız var çünkü | Open Subtitles | ولكن الكثير يأتوا في الصباح لأن لدينا تقريباً 100 مريض هنا |
- Bulmadın. - Kalacak bir yerim var çünkü. | Open Subtitles | ـ لم تفعلي ـ لأن لدينا مكان جيد لنعيش فيه |
Onlara, gelemem Çünkü bir randevum var mı diyeceğim? | Open Subtitles | أتريدين أن أقول لهم أننى لا يمكننى الذهاب لأن لدينا إرتباطا بركوب الخيل ؟ |
Biliyoruz Çünkü bir şahidimiz var. | Open Subtitles | نعلمُ ذلك لأن لدينا شاهِدُ عِيان رآك هناك |
Ama diğer anlamda değil, sadece bir yatak olduğu için. | Open Subtitles | لكن ليس بطريقـة غريبة , نحن فقط نفعل هذا لأن لدينا فراش واحد فحسب |
1,000 tanesi beraber olduğu için, güzlü sinyal alıyoruz, ama birisi izleyici için baksa hiçbir şey bulamaz. | Open Subtitles | لأن لدينا 1000 منهم كُلهم قريبون من بعض، نستلم إشارة قوية، لكن لا يوجد شيء للعثور إذا أي شخص يبحث عن مقتفي. |
Biz kazanacağız çünkü bizim düşlerimiz var ve biz bu düşler için savaşmak istiyoruz." | TED | سنفوز لأن لدينا أحلام ولأننا على استعداد للدفاع عن تلك الأحلام |
Çünkü tartışmamız gereken bazı konular var çünkü bu odada bazı münasebetsiz şerefsizler var. | Open Subtitles | جيد، لأن لدينا اموراً هامه علينا مناقشتها، لأن هنالك واشياً بهذه الغرفة. |
Bir sorun da olmaz. Yeteri kadar zamanımız var çünkü. | Open Subtitles | والأمر سيكون بخير لأن لدينا وقت. |
..mavi kasemiz var çünkü. | Open Subtitles | لأن لدينا وعاء أزرق |
- Öğle yemeğine misafirlerimiz var çünkü. | Open Subtitles | لأن لدينا ضيوفًا على الغداء. |
Çünkü bir kutlama yemeği veriyoruz bu akşam, bizim evde, sadece ailemizle birlikte ve senin de gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | حسنا .. لأن لدينا عشاء إحتفالي الليلة في منزلنا .. |
Edemem Çünkü bir kriz durumu var. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | لا يمكنني ذلك لأن لدينا أزمة لنعالجها علينا الذهاب حالاً |
Bunu dünya'nın her yerinde yapabiliyor olmak istersiniz ve bir pirinç kabuğuyla veya pamuk çekirdeği gövdesiyle endişelenmezsiniz, Çünkü bir den fazla seçeneğiniz olur. | TED | نودّ أن نكون قادرين على القيام بذلك في أي مكان في العالم وأن لا نقلق بشأن ارتفاع أسعار قشر الأرز أو قشر القطن، لأن لدينا خيارات متعددة. |
Çünkü bir bebeğimiz oldu, bunu yarıda kalmış olarak mı görüyorsun? | Open Subtitles | -لماذا لأن لدينا طفلة؟ -نعم، لدينا طفلة |
Oldukça özel bir konuğumuz olduğu için bugünkü dersimiz ertelendi. | Open Subtitles | اليوم تمّ تأجيل المُناقشة لأن لدينا ضيفٌ خاصٌ جداً |
Evde dondurma olduğu için restoranda tatlı yememize izin vermezdi. -Evet. | Open Subtitles | حول أنه علينا ألا نتناول الحلوى في المطعم لأن لدينا بوظة في البيت. |
Bizim 12, onun 8 çocuğu olduğu için kıskanıyor. Erkeklere has bir şey. | Open Subtitles | كان (جيمي) يغار دائماً لأن لدينا اثنا عشر ولداً و لديه ثمانية فقط |
Yeni bir çiftimiz olduğu için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة جداً لأن لدينا زوجين جديدين |
Özellikle bizi davet etti, çünkü bizim çok özel bir tür tasarım sürecimiz var- bu yöntemle genelde ulaşım sorunu olan yerlerde, tasarım hizmeti ya da yaratıcı sermaye bulunmayan yerlere uygun tasarım çözümleri yaratabiliyoruz. | TED | و دعانا نحن بالتحديد لأن لدينا نوعا خاصا من آلية التصميم التي ينتج عنها حلول التصاميم المناسبة في أماكن لا يوجد في فيها عادة اتصال بخدمات التصميم الاختراع أو استفادة من الاختراع. |
Çünkü, bizim ebeveynlerimiz bizi büyütürken bize vücudumuzun kurşun için değil, uçurtma uçurmak, ip atlamak ve karnımız çatlarcasına gülmek için olduğunu öğrettiler. | TED | لأن لدينا آباء أنشأونا لكي نفهم بأن أجسامنا لم تُعدّ للجانب الآخر من الرصاصة، ولكن لتطيير الطائرات الورقية والقفز على الحبل والضحك حتى ننفجر من السعادة. |
O kadar ileri gidemeyeceğini biliyor, çünkü bizim de kendi karşıt incelememiz var. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}إنه يعلم أنه لا يستطيع المبالغة كثيراً {\pos(192,220)}لأن لدينا استقصاءات للمنافسين خاصة بنا |