Bu sorunun içindeki kilit nokta mutluluk bilimini anlamak. Çünkü bu sorunun anlattığı şey | TED | يتضمن ذلك السؤال على مفتاح فهم علم السعادة. لأن ما يفترضه ذلك السؤال |
Bu rakam hiç bu kadar yüksek olmamıştı, ama aslında bu iyi bir haber, Çünkü bu aynı zamanda insanların ölmediğini gösteriyor. | TED | لم يسبق وأن كان هذا الرقم مرتفعا هكذا ولكن في الحقيقة هذه أخبار جيدة ، لأن ما يعنيه أن الناس توقفوا عن الموت. |
- Çünkü Rachel 'la olanların sana karşı hissettiklerimle hiç ilgisi yoktu. | Open Subtitles | لأن ما يجري مع راشيل ديه علاقة مع ما أشعر به عنك شيئا. |
- Çünkü kadınlar arzu edilmek ister. | Open Subtitles | لأن ما تريده المرأة هو أن تكون مرغوبة |
Çünkü o zaman görmeye başladım ki insanlar bunu çok çeşitli yollarla tüketiyorlar. | TED | لأن ما بدأت اراه لاحقا انه يوجد العديد من الطرق المختلفة التي يمكن للناس استهلاك هذا بها |
Çünkü şu an olan şey, karidesler için küçük trol balıkçı gemilerimiz var, büyük miktarlarda yan av da yakalanıyor ve bu yan avlar da karides yemine dönüyor. | TED | لأن ما يحدث الآن، لدينا سحب للجمبري، بأصطياد كمية كبيرة منه، ما يحدث أن الصيد العرضي بدوره يتحول إلى غذاء الجمبري |
Çünkü ne yapacağım ve nasıl yapacağım ona değer katacak. | Open Subtitles | لأن ما سأفعله وأسلوبي لتنفيذه يجعل الصفقة جديرة إليه. |
dedi. Bu söz beni çok etkiledi, Çünkü bu tüm Amazon'un böyle olduğu anlamına geliyor. | TED | وقد علقت هذه العبارة في ذهني حقاً، لأن ما كانت تعنيه هو أن الأمازون كله هكذا. |
Çünkü bu şu anlama geliyor: Hikâyelerimizi değiştirebilirsek, hayatlarımızı değiştirebiliriz. | TED | لأن ما أقصده هو إذا كنّا قادرين على تغيير قصصنا، حينها يمكننا أن نغير حياتنا. |
Çünkü bu kızlara yaptığımız onların potansiyellerini anlamak oldu. | TED | لأن ما فعلناه مع هؤلاء الأطفال هو معرفة إمكانياتهم.. |
Çünkü bu tür bir uçuş yeni bir konseptti. | Open Subtitles | كيفما تقتضى الظروف، لأن ما فعلوه كان مفهوماً جديداً بالكامل فى القتال |
Çünkü bu iş devam edemez, birkaç hafta sonra ayrılacak. | Open Subtitles | لأن ما بينهما لن يدوم أبداً لأنه سيرحل بعد أسابيع قليلة |
Çünkü bu odada olan, bu odada kalır. | Open Subtitles | لأن ما يقال في هذه الغرفة يبقى سراً فيها |
- Çünkü MI6'nın bilmesi ve bunu kanıtlayabilmemiz iki farklı şey. | Open Subtitles | لأن ما MI6 يعلم وما يمكننا إثبات هما شيئان مختلفان. |
- Çünkü sen olduğun gibi güzelsin - Gey değilim | Open Subtitles | لأن ما أنت عليه هو جميل لست مثلياً |
- Çünkü mikroskopta gördüğüm şey... | Open Subtitles | ...لأن ما أنظر إليه من خلال المجهر أجل؟ |
Çünkü o sırada dikkatini yönelttiği şey, gördüğü ve etkileşimde bulunduğu şeydir. Ve bu sayede neyle ilgilendiğini anlayabilirsiniz. | TED | لأن ما تهتم به هو ما تراه وتتفاعل معه، وما تفهمه هو ما تفعله. |
Çünkü o küçük kasabada en çok sırıtan şey sadece Buenos Aires'ten gelen bu iki adam değilmiş, hayır. | Open Subtitles | لأن ما استدعى الانتباه في بلدتهم ليس أن هناك شخصان يبدو عليهما.. أنهما من العاصمة |
O gün yaşananları hatırlamamızı ve kendimizden korkmamızı istiyorum, Çünkü o gün olanlar toplumumuzun aynasıydı. | Open Subtitles | أريد منا أن نتذكر ما حدث في ذلك اليوم و أن نكون مذعورين من أنفسنا لأن ما جرى يعتبر مرآة لمجتمعنا |
Bunu konuşuyoruz George, Çünkü şu yaptığın işten kötü kokular geliyor. | Open Subtitles | نحن نَتحدّثُ عنه، جورج لأن ما تفعله أمر سيء |
Çünkü ne olmuştu Çinli bir ailenin taşınmış olmasıydı Atlanta'dan özür dilerim, Atlanta Philadelphia'dan ve onlarla birlikte getirdiğini | TED | لأن ما حدث هو أن كانت قد انتقلت عائلة الصينية من اتلانتا ل-- عذرا ، من فيلادلفيا الى اتلانتا ، وجلبت معها. |
Ona ne yaptığınızı söyleyemediniz çünkü yaptığınız şey yasadışıydı. | Open Subtitles | ولم تستطع اخبارها بالتفاصيل لأن ما قمت به غير قانوني؟ |