O kadar acelesi vardı ki durdurmak için birkaç kurşun harcadık. | Open Subtitles | لقد كان فى عجلة من أمره ولم يأخذ منا مجهودا لأيقافه |
Eğer bu adam doğruyu söylüyorsa onu durdurmak için sınırsız otoritesi olan bir kişiye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لو أخبرني هذا الرجل بالحقيقة لاأذن لأيقافه ... نحن بحاجة لشخص ذو نفوذ قوي. |
Emirlerim var onu durdurmak için | Open Subtitles | لدى اوامر لأيقافه قبل ان يقتل مره اخرى |
Öldürmeye devam edecek ve onu durdurmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | هو لم يقدم على القتل و يجب علينا أيجاد طريقة لأيقافه |
Bu insanlara kötü şeyler geldi, bizim yüzümüzden, ve bunu durdurmanın tek yolu bizim burayı terk etmemiz. | Open Subtitles | شيئاً سيئاً قد وصل إلى هؤلاء الناس والطريقة الوحيدة لأيقافه هو علينا أن نرحل |
Onu durdurmak için tüm Avatar güçlerine ihtiyacın var. | Open Subtitles | ستحتاجين كل قوتك من قوة الأفتار لأيقافه |
Oosthuizen iddiasına göre eğer Moshe işi bırakıyorduysa bu Amit'e onu durdurmak için bir sebep vermez mi? | Open Subtitles | على حسب ما قال "أوستهازن" وكان "موشي" متقزز من العمل ألن يعطي هذا "أميت" الدافع لأيقافه ؟ |
Eğer Anubis'in Ordusu ayağa kalkarsa... onu durdurmak için ellerinden geleni yapacaklar. | Open Subtitles | "إذاأستيقظجيش"انوبيس... سيفعلوا كل ما بوسعهم لأيقافه |
...ve onlar onu durdurmak için her şeyi yaptılar. | Open Subtitles | وفعلوا ما بوسعهم لأيقافه |
- Onun durdurmak için bir sebep daha. | Open Subtitles | يوجد اكثر من سبب لأيقافه. |
Belki durdurmak için bir yol vardır. | Open Subtitles | ربما هناك طريقة لأيقافه |
Roman'ı getiririz, tüm bunları gördü ama durdurmak için kılını bile kıpırdatmadı. | Open Subtitles | ونجلب (رومان) لقد رأى الامور برُمتها أو لمَ تفعل شيئاً لعيناً لأيقافه ؟ |
Onu durdurmanın tek yolu onu iyileştirmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لأيقافه هي بعلاجه |