| Herhangi Bir şeye ihtiyacın olursa, aramakta çekinme, olur mu? | Open Subtitles | إذا ماإحتجتي لأيّ شيء فلا تترددي بالإتصال بي، حسنٌُ ؟ |
| Bir şeye ihtiyacın olursa cepten ara. | Open Subtitles | هاتفني على هاتفي الخلوي إذا احتجت لأيّ شيء |
| Bana bu makbuzun ne için olduğunu söylersen, giderim. Seni rahat bırakırım. | Open Subtitles | إن أخبرتني لأيّ شيء هذا الإيصال فسأذهب، سأدعكَ وشأنكَ |
| Vaay bu ne için? | Open Subtitles | أوه , مرحباً يا فيرجينيا أوه , واو , لأيّ شيء كل هذا ؟ |
| Bu rota İngiltere'ye geri gidiyor, ve biliyoruz ki sen, İngiliz olan her şeye karşısındır. | Open Subtitles | هذا الفصل يعود إلى إنجلترا، وأنا لاحظت بأنّك أخذت صعب على لأيّ شيء إنجليزي. |
| hiçbir şey ya da hiç kimse için işe yaramadığınızı anlarsınız. | Open Subtitles | تجد نفسكَ عـاجزاً لا منفعة لكَ لأيّ شيء أو لأيّ شخص |
| 2 gün içinde 2 kez görüşüyoruz. Bu zevki Neye borçluyum? | Open Subtitles | مرّتان خلال يومين، لأيّ شيء أدين بهذه السعادة؟ |
| Eğer Bir şeye ihtiyaç duyarsan istemekten çekinme. | Open Subtitles | في حالة إحتجتَ لأيّ شيء فمن فضلكَ لا تتردد بالطلب |
| - Bir de işe iyi yanından bak. - Başka Bir şeye ihtiyacın var mı? | Open Subtitles | طريقة لرؤية الجانب المشرق هل تحتاجين لأيّ شيء آخر؟ |
| - Bir de işe iyi yanından bak. - Başka Bir şeye ihtiyacın var mı? | Open Subtitles | طريقة لرؤية الجانب المشرق هل تحتاجين لأيّ شيء آخر؟ |
| Tamam, Bir şeye ihtiyacın olursa seslen. Hey! Dokunmak yok! | Open Subtitles | ـ حسناً, أعلمونيّ إذا أحتجتم لأيّ شيء ـ لاتلمسنيّ |
| Bu kartımız, Bir şeye ihtiyacın olur diye. | Open Subtitles | هذه بطاقتنا، في حالة إذا أحتجت لأيّ شيء. |
| Bak, bana bu makbuzun ne için olduğunu söylersen, giderim. | Open Subtitles | إن أخبرتني لأيّ شيء هذا الإيصال فسأذهب |
| ne için? Kısa hikaye mi, roman mı? | Open Subtitles | لأيّ شيء,قصة قصيرة أم رواية؟ |
| - ne için hazır mıyım? | Open Subtitles | نعم، لأيّ شيء قد يساعد |
| Çoğu özgür doğan kişi para için her şeye boyun eğer. | Open Subtitles | أغلب الأحرار سيخضعون لأيّ شيء لأجل راتب. |
| Bu kapının ardındaki zihinsel durumundan bihaberiz. her şeye hazırlıklı olalım. | Open Subtitles | نحن لا نعرف ما وضع عقلها على الجانب الآخر من هذا الباب، يجب أن نكون مستعدّين لأيّ شيء |
| Paraşütle atlamak olmadığı müddetçe her şeye varım. | Open Subtitles | مستعدة للإنضمام لأيّ شيء لا يشمل القفز الحرّ من الطائرات. |
| Yani benim hiçbir şey yapmamam senin hiçbir şey yapmana neden olmuyor mu? | Open Subtitles | إذاً فعدم فعلي لأيّ شيء لا يسبّب فعلكَ أيّ شيء؟ |
| Elimizde bağışıklık sistemini riske atacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وهذا صحيح لأيّ شيء قد يتلف جهازه المناعيّ |
| Neye hazırız? | Open Subtitles | لأيّ شيء جاهزون؟ |
| - Neyin taslağıdır sence? | Open Subtitles | -أتعلمين لأيّ شيء هو؟ |
| Sana bakmam için para veriyorsun. Başka bir şey için değil. | Open Subtitles | أنت دَفعتَ لكي تتَرْكيني أَنْظرُ إليك ولَيسَ لأيّ شيء آخر |