"لإبداء" - Traduction Arabe en Turc

    • için
        
    • ifade
        
    • göstermek
        
    Kendi beşeri topluluğunuza özen ve ilgi göstermek için bir proje. TED مشروع واحد لإبداء الرعاية والإهتمام للمجتمع البشري خاصتكم.
    Ve bu böyle devam ediyor, bilim adamları, geleneksel ilaç uzmanları, araştırmacılar, doktorlar, hepsi bana tavsiye vermek için iletişime geçti. TED واستمر ذلك، العلماء، خبراء العلاج التقليدي، العديد من الباحثين، الأطباء، الجميع تواصل معي لإبداء النصح.
    Onu biraz fazla sakin buldum ve Doktor Burkin'dan, sadece fikrini alması için onunla konuşmasını istedim. Open Subtitles أو حتى هادئة جداً، على ما أظن لذا طلبت من الدكتور التحدث معها لإبداء رأيه فقط
    Belki de temel duyguları bile ifade edebilir. Open Subtitles هي قد تكون قادرة لإبداء العواطف الأساسية.
    Gizli buluşma yerimiz olarak Stephen Sondheim biyografisi bölümünü seçtim çünkü ancak o melankolimi ifade etmeme uygun gelir. Open Subtitles كمكان لاجتماعنا لأنه المكان الوحيد , لإبداء كآبتي به
    Efendim, mevcut ilgisizliğinize olan itirazımı belirtmek için izin istiyorum. Open Subtitles سيدي، الإذن لإبداء المعارضة على عدم مبالاتك الحالية؟
    Henüz konu için yorum yapmadılar. Open Subtitles أستجابوا في الوقت الحالي لإبداء أي تعليق.
    Politikacılar ve ordu personeli denizaşırı ülkelerden istihbarat memurları saygılarını sunmak için gelecek. Open Subtitles سياسيون وعسكريون وعملاء إستخبارات من بلاد أخرى سيتواجدون هنا لإبداء الإحترام
    İyi niyet göstergesi olarak. ...güzel kızları için harika bir koca olacağım. Open Subtitles إنّها , إنّها لفتة لإبداء إيمانك لفتتي لإظهار إيماني هي بكوني زوج رائع لإبنتهما الجميلة
    Mikrobiyal çevrebilimcilerinse benzer gözlemleri yapabilmek için hızlı eş odaklama gibi yeni buluşlara çaresizce ihtiyaçları vardı. TED ولكن علماء الأحياء الميكروبية بحاجة ماسة لاختراق مجال التكنولوجيا، مثل الجهاز السريع متحد البؤرة، لإبداء ملاحظات مشابهة.
    Bu noktaya vurgu yapmak için, bu adamlar teknelerini plastik çöpten inşa etmiş, 15.000 boş su şişesini iki duba halinde birbirine bağlamışlardı. TED و لذلك , و لإبداء وجهة نظرهم هؤلاء الأشخاص قاموا ببناء قاربهم من المخلفات البلاستيكية و يتكون من 15.000 زجاجة مياه فارغة مربوطين معاً مكونين زورقين
    İşte formatımız : İkisinin de altışar dakikası olacak, ve sonra küçük, hızlı bir karşılıklı konuşma sonrası, seyirciler arasından her iki taraftan birer kişiye kısa, kati, keskin, güçlü bir noktayı belirtmeleri için 30 saniye vermek istiyorum. TED إذاً ها هي الطريقة: سيأخذ كل من منهم ست دقائق، ثم بعد حوار صغير وسريع بينهما، أريد شخصين من كلا الجانبين في هذه المناظرة من الحضور ليأخذوا 30 ثانية لإبداء نقطة واحدة قصيرة، لاذعة وقوية.
    Harley'yi karşılayabilir miyiz bilmiyorum ama minnettarlığımızı göstermek için bir yol bulacağımızdan eminim. Open Subtitles لا أعرف أنه بإمكاننا تحمل نفقات هارلي .... لكني متأكد أننا سنجد بعض الطرق لإبداء إمتناننا
    Üzüntümü paylaşmak için Tom'a uğramıştım, sonra ona baktığımı hatırlıyorum.. Open Subtitles ذهبت لإبداء تعاطفي مع (توم)، وأذكّر أني كنت أنظر إليها،
    İnançların aksine, politika, kendini ifade etmenin yolu değil. Open Subtitles سياسة ألأن لامكان لإبداء نفسك
    Bay Frobisher, haklarına yapılan bu tecavüze ve mahremiyetinin çiğnenmesine karşı duygularını çok kibarca ifade ediyor. Open Subtitles السيد (فوربشر) مهذّب جداً لإبداء غضبه فى هذا التدخّل فى حياته الخاصة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus