Griye döndüğünde o, siyah tutmak için küçük bir fırça kullanırdı. | Open Subtitles | عندما صارَ رمادياً إستعملَ فرشاة صَغيرة لإبْقائه أسودِ، |
Griye döndüğünde o, siyah tutmak için küçük bir fırça kullanırdı. | Open Subtitles | عندما صارَ رمادياً إستعملَ فرشاة صَغيرة لإبْقائه أسودِ، |
Onu içeride tutmak için ne yapacaksanız, hepsine varım. | Open Subtitles | أيّ شئ الذي أنت يُمْكِنُ أَنْ لإبْقائه مُغلَق. أَنا كُلّ ل. |
Onu hayatta tutmak için ne gerekiyorsa yap tamam mı? | Open Subtitles | حسنا،إفعل ما بوسعك لإبْقائه على قيد الحياة |