Dostum bu deli beyaz adamı lanet evime getirdiğin için utanmalısın. | Open Subtitles | حسناً . عليك يا رجل أن تكون خجولاً من نفسك لإحضارك هذا الرجل الأبيض المجنون فى بيتي اللعين |
Dostum bu deli beyaz adamı lanet evime getirdiğin için utanmalısın. | Open Subtitles | عليك يا رجل أن تكون خجولاً من نفسك لإحضارك هذا الرجل الأبيض المجنون فى بيتي اللعين |
ve beni buraya bunun için getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | وشكرًا لإحضارك لي إلى هنا في هذه الليلة. |
Seni almaya geliyorum. Korkuyu unut ve inancına bağlı kal. | Open Subtitles | أنا قادم لإحضارك أوقفي مخاوفك و ركزي على إيمانك |
Parayı almaya gidiyorum, parayı aldıktan sonra da seni alacağım. | Open Subtitles | سأحضر المال وبعد أن أفعل ذلك سآتي لإحضارك |
Meyhaneme bu kodumun eğlencesini getirdiğiniz için sana ve merhum kocana ilk ben teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، يسعدنى أن أكون أول من يتقدم بالشكر لكِ ولزوجك الميت لإحضارك هذا الإحتفال اللعين إلى حانتي |
Eşyalarımı getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لإحضارك اغراضي.. لم يكن عليك فعل هذا |
Rosa, beni buraya motorla getirdiğin için sana şükran doluyum. | Open Subtitles | روزا", شاكر لك" لإحضارك لي هنا على متن تلك الدراجة |
Yiyeceklerimi getirdiğin için teşekkür ederim adamım. | Open Subtitles | شُكراً لإحضارك بضائعي يا رجُل. |
Bu yüzden bana getirdiğin için sana minnettarım. | Open Subtitles | لهذا أنا ممتن لك جداً، لإحضارك واحدة لي |
Benimle şu an burada olduğun için teşekkür ederim. Beni getirdiğin için ben de teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على كونك معي هُنا الآن - شكراً لإحضارك لي - |
Kahvaltımı getirdiğin için teşekkürler, Laureen. | Open Subtitles | أشكرك لإحضارك إفطارى هنا يا " لورين" |
Seni buraya Nomak'i kontrol altına almaya getirmem için benden yardım istediler. | Open Subtitles | احتاجوا إلى مساعدتي لإحضارك هنا لتتحكم في نوماك . |
Seni almaya geliyordum. Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | كنت قادما لإحضارك توا أحتاج لمساعدتك |
Yerinde kal, seni almaya geleyim. | Open Subtitles | فقط أبقى حيث أنت وسوف آتي لإحضارك |
Zamanı geldiği için seni almaya geldim. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لذا أتيتُ لإحضارك |
getirdiğiniz için teşekkürler. Buna iznimiz var mı? | Open Subtitles | شكراً لإحضارك هذه إلى هنا هل لدينا إذن بهذا؟ |
Doktor, oğlumu getirdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | دكتور.. شكرا لإحضارك الولد |
Ama ateş etmem gerekiyorsa Seni oraya götürmek | Open Subtitles | لكن علي أن أصوّب عليك لإحضارك هناك |
Ama sizi diğer adadan buraya getirmek için bir sürü zahmete katlandık. | Open Subtitles | لكن تكبّدنا العناء الكثير لإحضارك إلى هنا من الجزيرة الأخرى |
Walter, eminim kirli çamaşırlarını buraya getirmenin bir sebebi vardır. | Open Subtitles | (والتر)، أنا متأكـّد أنـّه يوجد سبب وجيه لإحضارك ثيابك الداخليـّة |
Biri Stuart'ı bulmuş. Seni almam için Smokey gönderdi beni. | Open Subtitles | أحد الرفاق رأى ( ستيوارت ) في المتنزة أرسلني ( سموكي ) لإحضارك |
Bu yüzden seni buraya getirtmek için birilerinin başını ağrıtmam gerekti. | Open Subtitles | لذلك توسطت لدى بعضهم لإحضارك إلى هنا |