Ama bunu sana söylemem gereksiz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن لا أحسبني بحاجة لإخباركِ بهذا |
Bunu sana söylemem gerekmiyordu. | Open Subtitles | لم أكن بحاجةٍ لإخباركِ ذلك |
Komik elemanın nasıl bir şansa sahip olduğunu sana söylememe gerek yok herhalde. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّي بحاجة لإخباركِ بنوع الفرص التي لدى الرجل الفُكاهي. |
Bir kanıtım var. Evet ama, sana söylemeye hazır değilim. - Amanda. | Open Subtitles | نعم، لدي دليل، ولكني لستُ مستعدة لإخباركِ ما هو |
Bunu söylediğim için üzgünüm ama baban yanlış davayı aldı. | Open Subtitles | آسف لإخباركِ بذلك لكن والدكِ يواجه القضية الخاطئة |
Charlie, bunu sana söylememe gerek yok. Senin bu yaptığın iş büyük bir suç. - Kim bilecek ki? | Open Subtitles | ،تشارلي)، لا داعي لإخباركِ) .إن أودعتِ هذا، فهي جناية كبيرة |
Ben de sana söylemeye geliyordum, bilgisayarında bir şeyler bakıyor. | Open Subtitles | ،كنت بطريقي لإخباركِ إنه يعبث بحاسوبكِ |
Bunları sana söylediğim için benden nefret edeceksin. | Open Subtitles | وأنتِ سوف تكرهين كثيراً شجاعتي .لإخباركِ بكل هذه الأمور |
Bunu sana söylediğim için üzgünüm ama fedakarlığın hiçbir işe yaramadı. | Open Subtitles | حسناً، آسفة لإخباركِ بهذا، لكنتضحيتكِلم تحققأيشيء.. |
- Bunu söylediğim için üzgünüm ama... | Open Subtitles | ...يؤسفني أن أضطر لإخباركِ بهذا لكن |