Billy, seni buradan çıkarmak için elimizden gelen herşeyi yapacağız. | Open Subtitles | بيلي .. نحن سنعمل كل شيء من ناحيتنا لإخراجك من هنا |
Bende sana bunu soracaktım. Seni çıkarmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | كنت سأسألك السؤال نفسه لقد أوقعت نفسي في الكثير من المشاكل لإخراجك |
Edemiyor ama görünüşe göre seni çıkarmanın bir yolu varmış. | Open Subtitles | لا يمكن , لكن إتضح أن هناك طريقة لإخراجك أنت |
Sanırım sizi bu havaalanından çıkarmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | وجدت طريقة لإخراجك خارج هذا المطار |
Seni bu sürgünden kurtarmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | أنها الطريقة الوحيدة لإخراجك من هذا المأزق. |
Sözleşmeyi bitirmeye ve seni hayatımdan çıkarmaya yeter. | Open Subtitles | هذا يكفي لإخراجك من عقدك . و إخراجك من حياتي |
Seni o kayadan kurtarmak için ölen pilotlara söylesene bunu. | Open Subtitles | لماذا لاتقول ذلك إلى الطيارين الذين لقوا حتفهم لإخراجك من تلك الصخرة ؟ |
Kendini feda edip kadınları kurtardığın için teşekkürler, Ayrıca beni de etkiledin. | Open Subtitles | شكراً لإخراجك الفتيات من مأزقهم اليوم وأنا من ضمنهم |
Bende sana bunu soracaktım. Seni çıkarmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | كنت سأسألك السؤال نفسه لقد أوقعت نفسي في الكثير من المشاكل لإخراجك |
Seni buradan çıkarmak için sonuna kadar uğraşan insanlar olduğu için sevinmelisin. | Open Subtitles | و رغم هذا يجب أن تكون سعيداً فحولك أناس هنا يفعلون كل ما بوسعهم لإخراجك من هنا |
Pekâlâ, seni buradan çıkarmak için bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | حسناً , يجب أن نكتشف طريق لإخراجك من هنا |
Evlat aslında ters doğumla geldin. Seni çıkarmak saatlerimizi almıştı. | Open Subtitles | في الواقع، ولدت مقلوباً يا بنيّ استغرقنا ساعات لإخراجك |
Seni bu bardan çıkarmak için destek çağırmamı mı istersin? | Open Subtitles | هل ستجعلني أضطر للإتّصال بالدعم لإخراجك من هذه الحانة؟ |
Kardeşinle seni çıkarmak için neler yaptığımıza inanamazsın. | Open Subtitles | لن تصدق ماذا اضطررنا أنا وأخوك لفعله لإخراجك |
Sanırım sizi bu havaalanından çıkarmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | وجدت طريقة لإخراجك خارج هذا المطار |
O zaman beni tekrar tavan arasına götür ki seni çıkarmanın bir yolunu bulalım. | Open Subtitles | إذن أعدني للعليّة وسنجد طريقة لإخراجك |
Sonra da seni buradan çıkarmanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | وبعدها سأجد طريقة لإخراجك من هنا. |
Seni buradan kurtarmanın yasal bir yolu yok. | Open Subtitles | ليس هناك طريقة قانونية لإخراجك |
Seni DYAD'den kurtarmanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | "لقد كانت الطريقة الوحيدة لإخراجك من "داياد |
Seni DYAD'den kurtarmanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | "لقد كانت الطريقة الوحيدة لإخراجك من "داياد |
Seni çıkarmaya geLdik. AnLıyor musun? | Open Subtitles | نحن هنا لإخراجك من هنا هل تفهمني؟ |
Öfkelisin, biliyorum ama söylenene göre seni oradan kurtarmak için her şeyi yapıyorlar. | Open Subtitles | أعرف أنك غاضب لكن مما علمته أقول أن هناك جهود حثيثه لإخراجك |
Kendini feda edip kadınları kurtardığın için teşekkürler, Ayrıca beni de etkiledin. | Open Subtitles | شكراً لإخراجك الفتيات من مأزقهم اليوم وأنا من ضمنهم |