"لإرتكاب" - Traduction Arabe en Turc

    • işlemek için
        
    • işlemeye
        
    • işleme
        
    • eğilimli
        
    • işlemenin
        
    • yapmak için
        
    Polislerin cinayet işlemek için en istekli adamın peşinden gideceğini biliyordun. Open Subtitles وعلمت أنّ الشرطة ستلاحق الشخص الذي يملك الدافع الأكبر لإرتكاب الجريمة.
    Bu suçları işlemek için yeterince vakti vardı. Open Subtitles ـ كان لديه متسع من الوقت لإرتكاب تلك الجرائم
    İşi cinayet işlemeye kadar götüren küçük komplonuzla ilgili devam niteliğinde bir haber yapmam gerek. Open Subtitles أنا فقط بحاجة لمتابعة مؤامرتكِ الصغيرة لإرتكاب جريمة قتل
    Öyleyse birisi o kafayı çalmak için bir robotu suç işlemeye programlayıp yakalanmasını ve kanıt kasamıza gelmesini mi sağladı? Open Subtitles احدهم برمج آلي لإرتكاب الجريمة. لتُأخد، وتوضع في غرفة الأدلة لسرقة هذة الرأس؟
    Ve korunma olmasa polisin böyle bir cinayet işleme olanağı olmazdı! Open Subtitles و الشرطه ليس لديها الإمكانيات لإرتكاب جريمه كهذه دون فرض حمايه على مرتكبها
    Sosyopat cinayet eğilimli olduğunu söylüyor. Open Subtitles قال إن لديه إستعداد مرضي لإرتكاب جرائم القتل
    Bak Rick, romanlarda ne kadar belaya yer versek de bir cinayet işlemenin 3 sebebi vardır. Open Subtitles لا تُوجد سوى ثلاثة أسباب لإرتكاب جريمة قتل:
    Benim bankamı seçmiş olmanız ne kötü bir şans, yoksa sen ve arkadaşların, bugün hayatınızın ... en kötü hatasını yapmak için iyi bir gün olduğunu mu düşündünüz? Open Subtitles هل هو مجرد حظك العاثر الذي جعلك تختار بنكي؟ أم أنك ورفاقك قررتم أن اليوم هو يوم جيد لإرتكاب أسوأ غلطة في حياتكم؟
    Evet, o da bir ihtimal ama cinayet işlemek için doğal dinginliğini aşabilir mi? Open Subtitles أجل، لديه الإمكانيّة، لكن هل بإمكانه التغلب على طبيعته السلبيّة لإرتكاب جريمة قتل؟
    Neden cinayetleri işlemek için Yvette'in kılığına büründünüz? Open Subtitles لمذا جعلت نفسك تبدين كـ ايفيت لإرتكاب الجرائم
    Bu şirkette çalışmayan birinin bu cinayetleri işlemek için sahip olabileceği mantıklı hiçbir neden bulamadım. Open Subtitles من المحتمل قتل واحد أو إثنين منهم والآن أنا لا أستطيع أجاد دافع لأي شخص خارج الشركة لإرتكاب هذه الجرائم
    Askeri tersanede bomba patlıyor ve birisi cinayet işlemek için bunun iyi bir zaman olduğuna mı karar veriyor? Open Subtitles عندما إنفجرت القنبلة في ساحة البحرية، قرّر أحدهم أنّه الوقت المناسب لإرتكاب جريمة قتل؟
    Suç işlemeye razıyım fakat kan şekerin düşükken öylece arabada oturamam. Open Subtitles مهلاً, انني على استعداد لإرتكاب جريمة على أن اركب بجانبك في السيارة عندما يكون لديك انخفاض سكر في الدم.
    Mahkumları, koçun oyun için oyuncu seçtiği gibi seçip para uğruna hapishane dışına suç işlemeye gönderiyor. Open Subtitles يقومُ بإرسال السُجناء لإرتكاب جرائم لأجل المال، مثل مدرّب يختارُ اللاعبين لأجل مُباراة.
    Bilemiyorum. Cinayet işlemeye hazır gibi görünüyordu. Open Subtitles كانت وكأنّها جاهزة لإرتكاب جريمة قتل
    Bildiğimiz gibi failler suçlarını tanıdıkları yerlerde işleme eğilimindedirler. Open Subtitles كما نعرف، يميل الجناة لإرتكاب الجرائم في أماكن مؤلفة لهم
    Çetede suç işleme emri alırsın. Open Subtitles .. في حياة العصابات ستحصل على أمر لإرتكاب فعل شنيع
    Bazı çalışmalar, beynin doğuştan şiddete eğilimli olabileceğini söylüyor.. Open Subtitles حسناً ، اقترحت بعض الدراسات أن العقل يُمكن توجيهه لإرتكاب أعمال عُنف
    Bunu yapan zombiyi tanımıyorum ama bir gün tanıyacağım ve zombiler arası suç işlemenin bedelini ödemek zorunda kalacak. Open Subtitles أنا لم ألتق قط بالزومبي الذي فعل ذلك، ولكن يوما ما سأفعل وسيتعلم أن هناك ثمنا لدفعه لإرتكاب زومبي جريمة ضد زومبي
    Bir hata yapmis olabilirim ama bu baska bir hata daha yapmak için bir bahane sayilamaz. Open Subtitles وربما كانت غلطة، لكن لا يوجد سبب لإرتكاب .غلطة آخرى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus