Bu organı düzeltmek için kullanılır, organı çıkarmak için değil. | Open Subtitles | شبكة الجراحية. انها تستخدم لتَصْليح الأعضاء، و ليس لإزالة الأعضاء. |
Sanırım ilaçları çıkarmak için biraz kömür vermek zorunda kaldıklarını söylediler. | Open Subtitles | أعتقد أنّهم قالوا أنّه تحتم عليهم غسل معدته لإزالة آثار الأدوية |
Böbrek üstü bezlerini o kadar temiz çıkartmak yetenek gerektirir. | Open Subtitles | يريدون بعض المهارة لإزالة الغدد الكظرية بشكل واضح كما فعل |
Başkanlık spekülasyonlarını ortadan kaldırmak için yarın koşması gerek, tamam mı? | Open Subtitles | انها تحتاج للرَكْض غداً لإزالة أي تخمين سحري بخصوص الرئيس، واضح؟ |
Birisi, o öldürüldükten sonra, cihazı çıkarmaya gelmiş. | Open Subtitles | جاء ذلك في شخص بعد ان كان قتل لإزالة الجهاز. |
Eğer internetten resimlerimi kaldırmanın bedeli buysa, | Open Subtitles | إذا كان هذا ما سيتطلب مني لإزالة صوري من الإنترنت |
Bir asalaktan kurtulmak için kullanıldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | ونعتقد أنها إستعملت لإزالة طفيليات محددة |
Fakültenin sizin cevaplarınızı göreceği bilgisini etkisizleştirme etkisini yok etmek için sizce ne kadar süre eklemişizdir? | TED | كم طول التأخير الذي تتوقعون كان علينا إضافته لإزالة التأثير الممانع لمعرفة أن أحد أعضاء هيئة التدريس سوف يرى إجابتك؟ |
Virüs taşıma ihtimali olan dokuları güvenli bir şekilde çıkarmak için yeni teknikler geliştirdik. | TED | قمنا بتطوير تقنيات جديدة لإزالة الأنسجة بأمان والتي قد تحتوي على فيروسات. |
Ekip, 1992'de kulenin kuzey ucundan 38 metreküp toprağı çıkarmak için çapraz tüneller yaptılar. | TED | في عام 1992، حَفَرَ فريق العمل قنوات منحرفة لإزالة 38 مترًا مكعبًا من التربة عند الحافة الشمالية أسفل البرج. |
Küçük bir ördek ciğerini çıkarmak için mi? | Open Subtitles | أربعة ألاف دولار لإزالة بقعة ضئيلة من كبد بطة ؟ |
Evet. Elbisemdeki kahve lekesini çıkartmak için su kaynatacaktım. | Open Subtitles | نعم، لغلي الماء لإزالة بقعة القهوة من فستاني |
Balık pullarını çıkartmak için törpü gibi bir alet kullandıklarını duymuştum yani süpermarket, restoran gibi bir yerde çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | أنا قد سمعت بأشخاص يستخدمون مبرد محدب لإزالة قشور السمك لذا ربما هو يعمل في سوبر ماركت أو مطعم |
Şu an dünyamızdaki mikroskobik hayatın çoğunu ortadan kaldırmak için uğraşırız. | TED | ونحن نسعى جاهدين لإزالة معظم الحياة المجهرية في عالمنا الآن. |
Ne yazık ki birçok oyuncunun arkadaşları ve ailesi bu uyarıyı görmezden geldi ve NerveGear'ı çıkarmaya çalıştılar. | Open Subtitles | مع الأسف فقد قام بعض أهالي وأصدقاء اللاعبين بتجاهل هذا التحذير وقاموا بمحاولة لإزالة العتاد العصبيّ |
Bu laneti kaldırmanın bir yolunu bulana kadar durmayacağım. | Open Subtitles | و لنْ أرتاح حتى أجد طريقة لإزالة هذه اللعنة |
Yaşlı kadının kokusundan kurtulmak için eve mi gidiyorsun? | Open Subtitles | حسناً ، ربما هرعت إلى المنزل لإزالة رائحة الشخص القديم قبل رحلتك ؟ |
Geostigma... Neden sistemin vücuttaki parazitleri yok etmek için aşırı yükleme yapması gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو بأن السبب هو زيادة تحميل النظام لإزالة الطفيليات في الجسمِ. |
Bacanağım çiftliğinde kütükleri sökmek için kullanıyor. | Open Subtitles | زوج أختي يستخدمه لإزالة الجذوع في المزرعة |
Bu yüzden soruyorum: Sizce bir yılda bir milyon ton CO2'nin havadan alınması için ne kadar enerji gerekir? | TED | لذا أطرح السؤال: ما مقدار الطاقة التي تحتاجها باعتقادك لإزالة مليون طن من ثاني أكسيد الكربون من الهواء في سنة محددة؟ |
Kalça replasmanı yapmadan kanserli dokuyu çıkarmanın bir yolu var mı? | Open Subtitles | ألا توجد طريقة لإزالة هذا دون إجراء جراحة إستبدال الورك كليًا؟ |
Size panjurların tozunu almak için zamanım yok diyebilirim ama bu doğru değil. | TED | يمكننني القول ليس لدي الوقت لإزالة الغبار عن ستائري ولكن هذا ليس صحيحًا. |
Internet aktiviteni silmek için kullandığın program ve ikincil çöp kutusu olarak kullandığın silme programı gibi. | Open Subtitles | كإستخدامك لبرنامج لإزالة نشاطك على الإنترنت وبرنامج آخر ثانوي ليطمس الملفات المحذوفة |
Şu taraftaki ise ince bağırsaklarına cep telefonu kaçtığı için bir operasyon geçirdi. | Open Subtitles | و هذا الشخص الموجود هناك أجرى جراحة لإزالة هاتف خلوي من أمعاءه السلفى |
Ayrıca feminize sırasında anormal yumurta dokusunun kaldırılması için pelvik ameliyatı olmuş. | Open Subtitles | كما أنه حصل على عملية بالحوض لإزالة المبيض الغير الطبيعي أثناء العملية |
Şey tişörtünün üstündeki kirleri zımparalıyorum, çoraplarını ve iç çamaşırlarını çamaşır makinesine atmak için mücadele veriyorum, sanırım bu işten çok daha fazla bir macera olarak tanımlanabilir. | Open Subtitles | حسناً، أقوم بسنفرة قمصانك لإزالة البقع منها و أُحارب جواربك و ملابسك التحتيّة لأضعها في الغسالة |