Sigorta priminiz düşük olsun diye kendimi gereksiz radyasyona maruz bırakmayacağım. | Open Subtitles | لن أعرض نفسي لإشعاع غير ضروري فقط لكي تتقاضى أقساط التأمين |
Ama atom, gama ışınları gibi yüksek seviyede iyonlaşmış radyasyona maruz kaldığı zaman, enerji elektronun serbest kalmasına yol açabilir. | Open Subtitles | ولكن عندما تتعرض .. الذرة لإشعاع أيوني عالي المستوى كأشعة جاما . فإن طاقته قد تتسب في فصل الإلكترون ليكون حراً |
Elimizde radyasyona maruz kalmış sahtekâr bir Deniz Komandosu skuba teçhizatı ve patlayıcılarla dolu bir bagaj var. | Open Subtitles | إذاَ لدينا دجال قوات خاصة متعرض لإشعاع وصندوق سيارة مليء بعتاد الغوص ومتفجرات |
- Nitramin patlamasının yakınında olanlar vita radyasyona maruz kalmış ve henüz kişi bunu vücudundan atamamış olması lâzım. | Open Subtitles | تبين، أن أي شخص كان بالقرب من انفجار النيترومين تعرض لإشعاع فيتا وهو ما قد يكون لازال عالقاً بالشخص حتى الآن |
Belki ölümümüze neden olacak kadar radyasyona maruz kalmışızdır. | Open Subtitles | ربّما قدْ تعرضنا لإشعاع يكفي لقتلنا |
radyasyona maruz kalmış. | Open Subtitles | وكان تعرض لإشعاع. |
...kendi insanlarını radyasyona maruz bırakmak? | Open Subtitles | لكن تعريض رجالك لإشعاع قاتل... |
radyasyona maruz kalmışsın. | Open Subtitles | لقدْ تعرّضتَ لإشعاع |