En ufak bir hareket yakalarsanız, parmağı, eli, gözü kıpırdarsa, bu başardı demektir. | Open Subtitles | لو ان هناك ولو حركة بسيطة لإصبع .. أو يد .. عين |
Aradığımız adamın sol elinin yüzük parmağı yok. | Open Subtitles | الرجل الذى نبحث عنه يفتقد لإصبع البنصر من يده اليسرى |
Hâlâ Jeffersonian'dan şüphe mi ediyorsun. Senin ekibin bir kutu kıymalı böreğin yanında kopmuş bir parmağı bulamamışken hem de. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أمازلتِ تشككين في الـ(جيفرسونيان) حتى بعد عدم ملاحظة مختبركِ لإصبع مقطوعة بجوار صندوق لحم معلّب؟ |
Neden? İnsanların dedikodusunu yapmadığım ya da ayak parmağını koklamadığım için mi? | Open Subtitles | لعدم إتياني على ذكر الآخرين أم لعدم شمي لإصبع قدمك؟ |
Sadece ayak parmağını biraz daha inceleyip emin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | انهم فقط ينظرون لإصبع قدميه ليتأكدوا |
Şarkı söylemek veya profesyonel golfçü Jack Nicklaus'un yaptığı da söylenen birinin küçük parmağına odaklanmak gibi basit şeyleri yaparak detaylardan kurtulabiliriz. | TED | شيء بسيط كغناء أغنية، أو صرف الانتباه لإصبع القدم الأصغر، كما كان يشاع أن محترف الجولف جاك نيكلاس يفعل، يمكنه أن يبعد تفكيرنا عن هذه التفاصيل المزعجة. |
O zamanlar sosyal güvenlik numaranızı çok iyi biliyorken Dr. Curtis'in parmağına karşı büyük bir memnuniyetsizlik duymuştunuz. | Open Subtitles | حين كنت تعرفين رقم تأمينك الإجتماعى جيداً جداً و كان كرهك شديداً لإصبع دكتور " كيرتس" |
Sadece ayak parmağını biraz daha inceleyip emin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | - يعتقدون ذلك انهم فقط ينظرون لإصبع قدميه ليتأكدوا |
Bu adamın sol işaret parmağına ait. | Open Subtitles | إنها تعود لإصبع السبابة الأيسر للرجل |