Sunucuya girmek için üçüncü kata girmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | تحتاج لإقتحام الثلث الأرضية لدخول الخادم. |
İçeri girmek için gereken bütün aletleri taşıyabilecek kadar büyük bir çantayla? | Open Subtitles | كبيرة بما يكفي لحمل الأدوات التي يحتاجها لإقتحام المكان |
Jack, eski sevgilisinin evine girmek için seni ikna etmesine izin verme. | Open Subtitles | جاك، لا تدعها تجرك لإقتحام مكان خليلها السابق |
Yapmamız gereken daireye girmenin bir yolunu bulmak. | Open Subtitles | ما علينا فعلة هو إيجاد طريقة لإقتحام شقتة |
Yapmamız gereken, daireye girmenin bir yolunu bulmak. | Open Subtitles | ما علينا فعلة هو إيجاد طريقة لإقتحام شقتة |
Bu harika, ama taksicinin önünde içeri zorla girmeye yetecek mi bu? | Open Subtitles | هذا جيد حقاً,ولكن هل هذا كافٍ لإقتحام والدخول أمام التاكسى؟ |
Bir bankaya zorla girmeye hazır mısın? | Open Subtitles | أأنتَ مستعد لإقتحام بنك؟ |
İçeri zorla girme izi yok ya da boğuşma izi. | Open Subtitles | لا أثر لإقتحام لا صراع |
Dün gece aynı tarifi yüksek güvenlikli bir depoya girmek için kullandın. | Open Subtitles | ليلة الأمس إستعملت نفس الوصفة لإقتحام مستودع عالي الأمنية |
Dinle, zorla girmek için gelmedik. | Open Subtitles | إستمع, نحن هنا ليس لإقتحام المكان ـ ـ ـ |
Fi, büroya girmek için hazır mısın? | Open Subtitles | في, هل أنتِ مستعدة لإقتحام مكتبه؟ |
Stüdyoya girmek için telefonu Shane'in kullandığını varsayıyoruz. | Open Subtitles | نحن نفترض أنّ (شين) هُو من استخدمه لإقتحام الأستوديو. |
Sen de eski sevgilimle evime girmenin iyi bir fikir olduğunu düşündün. | Open Subtitles | لذا أعتقدت أنها فكرة جيدة لإقتحام منزلي مع صديقي السابق ؟ |