Devletlerin sivilleri uzaktan kumandayla öldürmemeleri gerektiğine beni ikna etmene lüzum yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لإقناعي ان الحكومة لا يجب ان تقتل المواطنين عن بعد |
Logan beni ikna etmene gerek yok. Onun yapmadığını söylüyorsun iyi. | Open Subtitles | لوجان ، لا داعي لإقناعي أنت تقول بأنها لم تفعل ذلك ، حسناً |
Ki bunlardan biri, bütün gün boyunca beni çalmadiginiza ikna etmeye çalistiginiz tabloydu. | Open Subtitles | واحدة قضيتما اليوم بأكمله في محاولة لإقناعي أنّكما لمْ تسرقاها، |
Bu da senin o kişi olduğuna Beni ikna etmen için beş dakikan var demektir. | Open Subtitles | مما يعني أن لديك خمس دقائق لإقناعي أنك المساعدة المناسبة |
Buradan çıkmak için beni böyle ikna edemezsin. | Open Subtitles | هذه ليست بالضبط الطريقة الأفضل لإقناعي بأن أدعك تخرج من هنا |
Ailem menajelerim temsilcilerimden üçü Pazartesi L.A'den buraya Beni ikna etmek için geliyor. | Open Subtitles | والدي، المدرّب ثلاثة من وكلاء أعمالي، قادمين من "لوس انجلس" لإقناعي بالقيام بهذا |
Beni ikna etmenize gerek yok. | Open Subtitles | لستَ مضطراً لإقناعي |
Bayan Yamashiro'ya gelirsek... Beni ikna etmesi için bir atiklik testinden fazlasını yapması gerekecek. | Open Subtitles | أما بالنسبة إلى الآنسة (ياماشيرو) سيتطلب الأمر أكثر من اختبار خفة حركة لإقناعي. |
- Onunla takım olmak mı istiyorsun? Yani, beni ikna etmene gerek yok ama onu nasıl ikna etmeyi düşünüyorsun? | Open Subtitles | حسنٌ، أنت لست بحاجة لإقناعي ولكن كيف ستتمكن من إقناعه ؟ |
Tamam yatakta bir saat daha fazla kalmam için beni ikna etmene gerek yok. | Open Subtitles | حسناً أجل، انت لست بحاجة لإقناعي -للبقاء في السرير لساعة واحدة إضافية |
Günah haftamız sadece Beni ikna etme planının bir parçasıydı. | Open Subtitles | وأسبوع الخطيئة الذي قضيناه معاً كان جزءً من خطته لإقناعي |
Ayrıca Beni ikna etmeye neden bu kadar isteklisiniz anlamıyorum. | Open Subtitles | ما لا افهمه لم انتِ مصرة لإقناعي بشيء آخر |
Bir bakalım, buraya beni görmeye mi yoksa ikna etmeye mi geldin? | Open Subtitles | لنرى، هل أتيت لرؤيتي أم لإقناعي ؟ |
Galveston'a gitmemem için ikna etmeye mi geldin? | Open Subtitles | لإقناعي أن لا اذهب الى جالفستون؟ |
Yanılıyorsam, beni buna ikna etmen gerekecek. | Open Subtitles | أحتاجك لإقناعي أننى مخطئ |
İkna etmen gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | أنت لست بحاجةٍ لإقناعي |
3 yıl önce Başkan Yardımcılığına aday olmam için Beni ikna ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لإقناعي قبل 3 سنوات بقبول الترشح لمنصب نائب الرئيس. |
Beni ikna etmek zorunda değilsin, ama bunu imzalamak zorundasın. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة لإقناعي بهذا الكلام ولكنك يجب أن توقِّع هذه الورقة |
Beni ikna etmenize gerek yok. | Open Subtitles | -لست بحاجة لإقناعي |
Bayan Yamashiro'ya gelirsek Beni ikna etmesi için bir atiklik testinden fazlasını yapması gerekecek. | Open Subtitles | أما بالنسبة إلى الآنسة (ياماشيرو)... سيتطلب الأمر أكثر من... اختبار خفة حركة لإقناعي. |