Ve Hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | كما أنني أشكركِ لإنقاذ حياتي في ذلك المكان |
Mutlu sonlardan bahsetmişken Hayatımı kurtardığın için sağ ol. | Open Subtitles | بالحديث عن النهايات السعيدة، شكراً لإنقاذ حياتي. |
Hayatımı kurtardığın için sana hiç teşekkür etmedim. | Open Subtitles | أنت تعرف أنا لم أحصل على الفرصه لأشكرك لإنقاذ حياتي. |
Hayatımı kurtarmak için söyleyecek lafım yok. | Open Subtitles | والآن، ليس ثمة شئ بوسعي قوله لإنقاذ حياتي |
Ama Hayatımı kurtarmak için iki defa evrenler arası geçiş yaptın. | Open Subtitles | لكنّك سافرتَ عبر العوالم مرّتين لإنقاذ حياتي. |
Hayatımı kurtardığınız için size doğru dürüst teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أود أن أشكرك بشكل صحيح لإنقاذ حياتي |
"Hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim Richard Parker. Seni seviyorum." | Open Subtitles | شكراً لإنقاذ حياتي أنا أحبك يا ريتشارد باركر |
- Tabii. - Hey, orada Hayatımı kurtardığın için doğru düzgün teşekkür etme şansını bulamamıştım. | Open Subtitles | ـ بالتأكيد ـ لم تسنح ليّ الفرصة على شكرك لإنقاذ حياتي هُناك. |
Sana teşekkür etmek istiyorum Hayatımı kurtardığın için. | Open Subtitles | فقط أريد أن أشكرك لإنقاذ حياتي. أعنيأنني.. |
Millerlar'ın evinde Hayatımı kurtardığın için teşekkür etmeye geldim. | Open Subtitles | أنا قادمة في هنا أن أشكركم، تعلمون، لإنقاذ حياتي إلى الوراء في المطاحن. |
Bak, Parşömen için üzgünüm, Hayatımı kurtardığın için de sağol, ama ölüme bu kadar yaklaştım. | Open Subtitles | أنظر ، أنا آسف حول تمرير. والشكر لإنقاذ حياتي... لقد عدت لتوي هذه الوثيق لتعرضهم للقتل. |
Her neyse, ben sana bir teşekkür borçluyum. Hayatımı kurtardığın için. | Open Subtitles | إنما أردت أن أشكرك لإنقاذ حياتي |
- Hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | -شكراً لإنقاذ حياتي -أنا أسف لأنكِ واشكتِ على الغرق |
Teresa'nın beni öldürmesine izin verebilirdi ama vermedi. Hayatımı kurtarmak için her şeyi riske etti. | Open Subtitles | لم يتركها، لقد خاطر بكل شيء لإنقاذ حياتي |
Hayatımı kurtarmak için bir dava bile çözemiyorum. | Open Subtitles | أعني، أنا لا يمكنني أن أحل قضية لإنقاذ حياتي. |
Bisiklete binmek gibi olduğunu söyleme çünkü Hayatımı kurtarmak için bisiklete binemem. | Open Subtitles | وأرجوك لا تقل أن الأمر سهل كركوب الدراجة لأني لا أستطيع ركوب دراجة لإنقاذ حياتي |
Görünüşe göre annemin Hayatımı kurtarmak için yaptığı şeyle ilgisi var. | Open Subtitles | يبدو أن للأمر علاقة بما فعلته أمي لإنقاذ حياتي |
Bak, Hayatımı kurtarmak için iş bulamıyorum. | Open Subtitles | أترى، لا أستطيعُ إيجاد عملاً لإنقاذ حياتي. |
Ve Hayatımı kurtarmak için kılıcı eline aldığında sen de gösterdin. | Open Subtitles | وأنت أيضًا بيَّنت لي ذلك حين أخذت السيف لإنقاذ حياتي. |
Bu Hayatımı kurtardığınız için. | Open Subtitles | هذه لإنقاذ حياتي |
Hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لإنقاذ حياتي. |
Benim canımı kurtarmak için kendi canını feda ettin. | Open Subtitles | وقد تخليتَ عن حياتكَ لإنقاذ حياتي |