Hayır. Çünkü senin benden daha iyi bir doktor olma şansın yok. | Open Subtitles | لا ، لإنه لا توجد فرصة في أن تكون طبيباً أفضل مني |
Senin yerinde olsam ondan uzak durardım. Çünkü onların ulaşamayacağı kimse yok. | Open Subtitles | أنصحك بالابتعاد عن هنا يا فتاة لإنه لا يوجد من يفلت من قبضتهم |
Dinle, çocuklar sadece-- hala korkuyor Çünkü burada olan bitenin mantıklı bir açıklaması yok. | Open Subtitles | إسمعى إن الأولاد فقط خائفين لإنه لا يوجد أيه تفسير منطقي لمَ حدث هنا |
Çünkü benim için hiç bir önemi yok. | Open Subtitles | لإنه لا يكترث بي إذا ما إستطاع أمساكي وأنا مع رجل أخر |
Çünkü gerçeğin kendisinden daha güzel... ..ve salt bir açıklama yok. | Open Subtitles | لإنه لا يوجد تفسير منطقي اساساً وستفتقد للمصداقية |
Bak, soruya soruyla cevap verilmesini takdir ederim, gerçekten, Çünkü cevap yoktur, sadece sorular vardır. | Open Subtitles | صدقني، تعجبني الإجابات التي تحمل معها أسئلة لإنه لا توجد أجابات لاشيء سوى الأسئلة |
Başarılı uyuşturucu satıcısı olmaya devam edeceğim Çünkü beni arayan zenci bir polis yok artık. | Open Subtitles | سأعود إلى مهنتي الناجحة كمروجة مخدرات لإنه لا يوجد شرطي أسود يبحث عني |
Çünkü biliyorsun. Seks yapamazsın. | Open Subtitles | فقط لا تقيمي علاقة معه لإنه لا يمكنك فعل ذلك |
- İnsanlar cinayet romanlarını seviyorlar Çünkü kötü ya da korkunç olup olmamasını umursamaksızın rahatlıyorlar. | Open Subtitles | الناس تحب قصص الجرائم. لإنه لا يهم مقدار العنف او الصدمة، إنها تشعرهم بالراحة. |
İşte böyle arkadaşlar, orta karar bir hayat yaşıyorsanız evinizde kalırsınız, Çünkü başka bir yerde size faydalı bir şey yoktur. | Open Subtitles | لذلك ان كنتم اعزائي تعيشون في الوسط ربما عليكم ان تبقوا في البيت لإنه لا يوجد مكان جيد اخر |
Kızım devlet okuluna gidiyor, ve ben gönüllülük yapıyorum, ama iyi bir insan olduğumdan değil yapmam gerekiyor, Çünkü orada çalışan kimse yok. | Open Subtitles | بنتي تذهب إلى مدرسة حكومية وأنا أتطوع ليس لإني شخص صالح ولكن لإنك مضطر لإنه لا يوجد هناك أحد يعمل |
Önemsizlermiş gibi başkalarının hayallerini çiğniyorsun Çünkü senin dışında hiçbir şey önemli değil. | Open Subtitles | انت تطئين على احلام الناس كما لو انهم لا شئ لإنه لا يهم سوى اهدافك الدنيئة |
Çünkü hiçbir şeyi bir arada tutmuyorlar ve hangi düğmeler ilikli bilmiyorum. | Open Subtitles | لإنه لا تربط اي شيئ معاً ومع ذلك انا لا اعرف اي زر هو المربوط |
Çünkü biz onlara bakamayız. | Open Subtitles | لإنه لا يفترض ان نلقي نظرة على هذه الاشياء |
Ve ilk başta sizi çıldırtacak, bu arada, Çünkü kimse size bir kaşıkta altüst göründüğünüzü söylemez ama altüst olursunuz. | Open Subtitles | وسوف يفزعكم في البداية بالمناسبة لإنه لا احد يخبركم انكم تبدون رأسا على عقب في الملعقة لكنكم كذلك |
Çünkü sizin hiç hata yapma lüksünüz yok değil mi? | Open Subtitles | لماذا ؟ لإنه لا توجد فرصة أبداً في أن تكون قد أخطأت |
Pekâlâ, alış o zaman Çünkü seni götüremeyeceğim hiçbir yer yok. | Open Subtitles | حسناً ، إعتادي على ذلك لإنه لا يوجد مكان لن أصطحبك إليه معي |
Şimdi hayır diyor Çünkü bize ihtiyacı yok. | Open Subtitles | الآن , هو يستطيع أن يقول لا لإنه لا يحتاجنا |
İyileşmesi çok uzun sürer, Çünkü kaza hala aklındadır. | Open Subtitles | يستغرق وقتاً طويلاً للشفاء, لإنه لا يزال مُستغرقاً فى الحادثة. |
O his asla kaybolmaz Çünkü bunu atlatmak gibi ölüme gitmek gibi bir şey yoktur. | Open Subtitles | هذا الشعور لن يختفي أبداً لإنه لا يوجد هُنا إمكانية لتخطي الأمر لا يوجد إمكانية للمرور إلى الجانب الآخر |