Umarım o belgelerde yazılanlar onu bulmak için gereken bilgileri verir. | Open Subtitles | نأمل أن يكون المكتوب في تلك الوثائق سيُعطينا ما نحتاجه لإيجادها |
Ben onu bulmak için Styx Nehri'ni geçtim dostum. | Open Subtitles | عبرت جسر ستي اكس النهري لإيجادها ، ياصاح لقد سافرت في أنحاء البلاد اللعينة لأصل إلى هنا |
Kızı bulmak için uğraşırsan kampanya falan kalmaz ortada. Hayır, hayır. | Open Subtitles | أنتَ تسحب كل التوقفات لإيجادها ، الحملة تكون بغيضة ؟ |
Herkesi biliyorsun. Çok geç olmadan onu bulmama yardım etmeni... | Open Subtitles | أنت تعرف الجميع أريد منك أن تساعدني لإيجادها |
simdi kahramanlar Onu bulmaya giderken, ben de iç savasin esigindeki bir sehri yatistirmaya çalisacagim. | Open Subtitles | والآن الأبطال ذاهبون لإيجادها وأنا عالق هنا أحاول إرضاء مدينة على شفا حرب أهلية |
Fakat şimdi küçük Sally'im İran'da esir ve gidip onu bulacağım. | Open Subtitles | وعليّ الذهاب لإيجادها |
Ama ortada doküman yok, kanıt yok ve benim de bulmak için vaktim yok. | Open Subtitles | لكن لا توجد وثائق، لا علامات؛ وليس لديّ الوقت لإيجادها |
Onu bulmak için gücüm yettiğince uğraşacağım ve güvende olmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما باستطاعتي لإيجادها وجعلها على بر الأمان |
Onu bulmak için çok az zamanım kaldığını biliyorum. | Open Subtitles | يجب أن أؤمن أن الوقت المتبقي لي هو لإيجادها |
Onun bulmak için yardımına ve bir günah çıkarmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج مساعدتك لإيجادها وإخراج الاعتراف منها |
Bazı bilimciler bunun olabileceğine inanıyor, lakin bulmak için cennete bakmıyorlar. | Open Subtitles | يعتقد بعض العلماء أنه ممكن ولكن لإيجادها فهم لا يبحثون عنها في السماوات |
Kızı bulmak için uğraşırsan kampanya falan kalmaz ortada. Hayır, hayır. | Open Subtitles | أنتَ تسحب كل التوقفات لإيجادها ، الحملة تكون بغيضة ؟ |
O kurtuldu ve sen de onu bulmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | لقد نجحَت بالخروج، لذا ستساعدينني لإيجادها. |
O kurtuldu ve sen de onu bulmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | لقد نجحَت بالخروج لذا ستساعدينني لإيجادها |
...o zaman Onu bulmaya çalışmamalı. | Open Subtitles | فإذن لا يجب أن تقود المُطاردة لإيجادها |
- Biliyorum. Ama Sameen yaşıyor ve ben de onu bulacağım. | Open Subtitles | أعلم، ولكن لا زالت (سامين) حيّة، وسأسعى لإيجادها. |
O benim kızım. Onu bulacağız. | Open Subtitles | .. إنها إبنتي وسوف نذهب لإيجادها |
Onu bulmam çok zamanımı aldı. | Open Subtitles | لقد استغرق مني الأمر وقتاً طويلاً لإيجادها |
Git Kara'yı bul. Bakalım neler söyleyecek. | Open Subtitles | إذهب لإيجادها لتخبرنا عما تعلمه |
Hâlâ korkuyorum ve hâlâ Amber'i Bulman için sana yalvarıyorum. | Open Subtitles | أنا لازلت خائفة لازلتُ أترجاكِ لإيجادها |
Kendimizi onun yerine koymak. Onu bulmanın tek yolu. | Open Subtitles | نضع أنفسنا في مكانها، إنها الطريقة الوحيدة لإيجادها |