Kalan birkaç gün için kurtulmak adına daha iyisini yapamam. | Open Subtitles | لاأستطيع ان افعل افضل من الذهاب بعيدا للأيام القليلة الباقية. |
Nerenin acıdığını söylemezsen bir şey yapamam. | Open Subtitles | لاأستطيع اصلاح أي شيء قبل أن تخبرني أين تتألم |
Yumoşunu dinle, o haklı, bunu yapamam. | Open Subtitles | أنصت لذلك الزَائِف, هو علي حق,لاأستطيع فعل ذلك. |
Ben hayatımı öyle darmadağın edemem. Ben bir sanatçıyım. | Open Subtitles | و لاأستطيع أن أجعل حياتي مشوشة فأنا فنان |
Şu anda bu soruya cevap veremem, efendim | Open Subtitles | لاأستطيع الإجابة على هذا السؤال حاليا ياسيدي |
Ben olmak istediğim kişi olamam. Aynen senin gibi. | Open Subtitles | ولكنني لاأستطيع أن أكون من أريد , فضلاً عنك |
Nedense seni hiç böyle bir an yaşarken hayal edemiyorum. | Open Subtitles | ولكنني, بطريقة ما, لاأستطيع تصورك وقد إنتابتك نوبة غضب كهذه |
Hiçbir şey yapamıyorum. Çocuk kurtaramıyorum. | Open Subtitles | لاأستطيع فعل شيئ لاأستطيع حماية ذلك الطفل |
Ben kaset üzerine yorum yapamam. Bu devam eden bir soruşturma. İlk sağdan! | Open Subtitles | لاأستطيع التعليق على التسجيل فالتحقيق مازال مستمرا |
Ben kaset üzerine yorum yapamam. Bu devam eden bir soruşturma. İlk sağdan! | Open Subtitles | لاأستطيع التعليق على التسجيل فالتحقيق مازال مستمرا |
yapamam, duruşmanın ortasında savunmamı değiştiremem. | Open Subtitles | لاأستطيع تغيير موضوع دفاعى فى منتصف المحاكمة |
Benim çocuğum Olmaz. Bunu yapamam. | Open Subtitles | لاأستطيع الحصول على الأطفال لا أستطيع فعل ذلك.. |
Ama çocuklara arkamı dönemem. İstiyor olsam bile, yapamam. | Open Subtitles | لكن لاأستطيع أن أخذل الفتيان حتى لو أردت ذلك , لايمكنني |
Hayır. Çok güzel bir teklif Ralph, ama yapamam, bunu yapamam. | Open Subtitles | لا، هذا ، هذا عرض جيد رالف، لكنني لا لاأستطيع، لاأستطيع فعل ذلك. |
Bak, benden seni koruduğum veya seni inciten birine saldırdığım için özür dilememi istiyorsan, bunu yapamam. | Open Subtitles | أنظري لو أردت أن أعتذر لك لحمايتي لك أو أن أحارب شخص ما يؤلمك اذا لاأستطيع الأعتذار |
Bir, iki, üç. yapamam. | Open Subtitles | واحد,أثنين,ثلاثة ياإلهي لاأستطيع فعل هذا |
yapamam. Sabah ki danışmanlığım tam bir faciaydı. | Open Subtitles | انا لاأستطيع,الاستشارات الصباحية كانت مأساه |
Ağlamaya devam edemem.Yapacağımı dediğim gibi mücadele etmek zorundayım. | Open Subtitles | لاأستطيع الأستمرار بالبكاء، يجب أن أعمل مثل ما قلت |
Ted, bunu yapmana izin veremem. | Open Subtitles | تيد لاأستطيع أن أسمح لك بفعل هذا. هذا يحدث الآن |
Senin karın olamam Newland. Seninle metresin olarak mı yaşamamı istiyorsun? | Open Subtitles | لاأستطيع أن أكون زوجتك.أليست هذه فكرتك أن أكون عشيقتك؟ |
Fakat hala üzülüyorum, yardım edemiyorum. Ve şimdi bu mektup... | Open Subtitles | بالطبع,لم أشك به قط لكن مازلت قلقه,لاأستطيع التحمل |
Uzman olduğum alanda hiçbir şey yapamıyorum. | Open Subtitles | على رغم خبرتي الطبية الممتازه لاأستطيع فعل شيئ |
Olmaz, ben eve gitmeliyim. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب لاأستطيع.. يجب أن أذهب للبيت |
Ayaklarım kopmak üzere. Daha fazla koşamayacağım. Burada ne yapıyorum ben? | Open Subtitles | قدماي تؤلمانني, لاأستطيع الاستمرار بالركض ماذا أفعل هنا |
Hissettiğim sıcaklık mı yoksa bunu hayal mi ediyorum emin olamıyorum. | Open Subtitles | لاأستطيع التأكد من أن الذي أشعر به هي الحرارة أم خيالي. |
Yarın Gelemem ancak cumartesi izleyebiliriz. | Open Subtitles | لاأستطيع غداً . لكن يمكنني القدوم يوم السبت |