"لائقة" - Traduction Arabe en Turc

    • uygun
        
    • düzgün
        
    • uygunsuz
        
    • dürüst
        
    • iyi bir
        
    • yakışıksız
        
    • münasip
        
    • münasebetsiz
        
    • şekilde
        
    • adam gibi
        
    Bunlar çok güzeldi ama, uygun bir buluşma böyle olmamalı. Open Subtitles كان هذا جيداً و لكنها ليست طريقة لائقة لكي نلتقي
    uygun bir iş bulurum. Hafta sonları çalışırım. Testimi de geçerim. Open Subtitles سأحصل على وظيفة لائقة ، وسأعمل خلال العُطل ، وسأكمل دراستي
    Tamam mı? Burada işini düzgün yapınca puan kazanmıyorsun, Vic. Open Subtitles حسناً, لن تحصل على شيء أضافياً لأنك تقوم بأعمال لائقة
    Ona düzgün bir cenaze yapabilmeyi dilerdim, bunu hak ediyor. Open Subtitles هي تستحق جنازة لائقة أتمنى أني أستطيع أن أعطيها ذلك
    - Zaten rengi beni pek açmıyordu. - Evet. uygunsuz espri. Open Subtitles ليست حقاً لوني,علي أية حال أوه , نعم, نكتة غير لائقة
    Ölü temizlendikten sonra, sabahleyin uygun bir kevurah, bu cenaze demek, düzenlenecek. Open Subtitles وجنازة يهودية لائقة هذا يعني جنازة سيحدث هذا غدًا بعد أن نحضره
    Seksi annelere veli toplantısına uygun kıyafetlerle gelmesini zorunlu kıldıran bir dilekçe. Open Subtitles إنها عريضة تجبر الأمهات المثيرات ليلبسوا ملابس لائقة في الاجتماعات الشكر لله
    İhtiyaç olduğunda uygun bir cenaze için yüzbaşıya söz verdik. Open Subtitles لا، لقد وعدنا الكابتن سأدفنه بطريقة لائقة عندما يحين الوقت
    Gençler için yeterli uygun üretim işleri sağlamıyoruz ve kendi aramızda ticaret oranları düşük. TED إننا لا نخلق وظائف صناعية كافية و لائقة لشبابنا والتجارة ضمن قدراتنا منخفضة
    Otel bize bir balo salonu verdi. İsmi çok uygun gerçekten de. TED وقد اعطانا الفندق قاعة الرقص للقيام بذلك .. غرفةٌ لائقة جدا
    Bak, buraya araştırmak ve düzgün bir yemek için geldim. Open Subtitles إسمع جئت إلى هنا لأنني أبحث عن و جبة لائقة
    Burada bahsettiğimiz şey, çocuklara düzgün bir yaşam sunmak. TED انه امرٌ واجب .. ان نعطي للاطفال حياة لائقة وهو الذي نتحدث عنه الان
    "En zor şeylerden biri, birinin hayatında düzgün rol oynamaktır." sözü bunu açıklıyor." Open Subtitles مثال: من أصعب الأشياء أن تتصرف بطريقة لائقة طوال حياتك
    Eşimin İngiltere'de doğru düzgün şekilde toprağa verilmesini istiyorum, Open Subtitles أريد أن أقيم لزوجتي جنازة لائقة في انكلترا
    Gözümün üzerinizde olacağını bilin bazı uygunsuz durumlarda da olabilir. Open Subtitles اعلموا أنّي سأكون أراقبكم، و أحياناً في لحظاتٍ غير لائقة.
    Uzun zamandır gündüz böyle uygunsuz bir lüks görmemiştim. Open Subtitles لقد مضى وقت طويل منذ رأيت فخامة غير لائقة في منتصف النهار
    Anlaşılan, uygunsuz giyinenler Charlotte'la ikimizdik. Open Subtitles على ما يبدو، وكانت شارلوت وأنا تلك غير لائقة.
    Müvekkilimle irtibata geçmek istediğinizde ise bunu doğru dürüst şekilde benim aracılığımla resmi... Open Subtitles وإن كنت تريد أن تتواصل مع موكلي، عليك أن تمر من خلالي بأخلاق لائقة. من خلال الـ..
    İyi bir eğitim almak istiyordum, gelecekte iyi bir iş bulmak için. TED أردت الحصول على قدر جيد من التعليم للحصول على وظيفة لائقة في المستقبل
    Evlilikteki herhangi bir yakışıksız bağışlayın beni ithamlardan kaçınmak için. Open Subtitles من اجل تحاشي أي أشتباه أعذرني بأن العلاقة غير لائقة
    Doğru ve çok münasip söyledin. Open Subtitles لقد قلتها بشكل صحيح وبطريقة لائقة ايضا
    Yani münasebetsiz mi davranıyordunuz, yoksa bencillik mi ediyordunuz? Open Subtitles , هل كنتِ تتصرفين بطريقة غير لائقة أم أنكِ كنتِ أنانية؟
    Silahlarınızı atın elleriniz görünecek şekilde dışarı çıkın, kanunların koruması altında olacaksınız. Open Subtitles ألقوا أسلحتكم أرضاً وأخرجوا وأيديكم مرفوعة لأعلى وستُعاملون بطريقة لائقة بإسم القانون
    Çünkü burada adam gibi bir iş yok. Maaşlar desen, iki-üç kuruş. Open Subtitles لأنه لا يوجد أعمال لائقة هنا، الأجور لا يمكن ان تناسب المتسولين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus