"لابد أنني" - Traduction Arabe en Turc

    • olmalıyım
        
    • herhalde
        
    • galiba
        
    • olmam gerek
        
    Evreni kurtaracak bir şeyler yapmış olmalıyım ya da yapacağım. Open Subtitles لابد أنني فعلت ، أو سأفعل شيء ما سينقذ الكون
    Ben o zamanlar 19.5 olmalıyım, ilk görüşte aşktı. TED لابد أنني كنت وقتها في التاسعة عشرة والنصف، وكان حبا من النظرة الأولى.
    O yanlış olanı. Ötekini evde bırakmış olmalıyım. Open Subtitles إنها القائمة الخطا لابد أنني نسيت الأصلية في المنزل
    herhalde bir yerde arkamda tavuk mavuk düşürdüm onlar da "Aa, tavuk kemiği, 20 metre solda zenciler olmalı" dediler. Open Subtitles في النهاية لابد أنني ألقيت قطعة دجاج في بقعة أخرى فقالو إنهم عظمة دجاج على بعد 13 ميل هناك زنجي
    Şarkının bu kısmını daha önce atlamış olmalıyım. Open Subtitles لابد أنني أبعدت خارجا في ذلك الجزء حسنا ، سأتدبر أمر الشيك
    - Çok kötü görünüyor olmalıyım. - Yanağının sıçraması durdu Open Subtitles لابد أنني أبدوا قبيحة - خدك لم يعد يقفز -
    Evet, şey, herhalde astral paralelde falan sıkışmış olmalıyım. Open Subtitles أجل ، تعلم لابد أنني علقت بطائرةنجميةأو شيءكهذا.
    Şu yarışma programında olduğum kadar zavallı görünüyor olmalıyım. Open Subtitles لابد أنني الخاسر الأكبر أكثر مما كنت في تلك اللعبة
    Erteleme düğmesi, erteleme düğmesine basmış olmalıyım. Open Subtitles زرّ التعطيل المؤقت, لابد أنني ضغطت عليه.
    Sinir krizi geçirmiş olmalıyım. Ben şu anda...burası hastane mi? Open Subtitles لابد أنني انهرت عصبياً هل أنا في مستشفى؟
    Çıkartmayı unutmuş olmalıyım. Seyahatten yeni döndüm de. Open Subtitles لابد أنني نسيت أن أنزعه لقد عدت للتو من رحلة
    Bunu uzun zamandır hissetmemiştim. - Korkunç görünüyor olmalıyım. Open Subtitles لم أرى نفسي منذُ مدة طويلة لابد أنني أبدو مضحكة
    Evet, eminim. Yanlış adrese bırakmış olmalıyım heralde. Open Subtitles نعم، متأكد لابد أنني أعطيتُها للعنوان الخطأ
    Doğru değilmiş gibi geliyor, bişeyi unutuyor olmalıyım Open Subtitles لا أشعر أن هذا صحيح . لابد أنني نسيت شيئا
    Sokaktaydık. Arkasından yaklaşıp onu irkiltmiş olmalıyım. Open Subtitles كنا في الشارع وجئت خلفها لابد أنني أرعبتها
    Çıldırmış olmalıyım. Doldurmayı unuttum. Open Subtitles لابد أنني جننت , نسيت أن أدعم هذا الشيء بالرصاص
    Bir çukur gibi bir şeye takılmış olmalıyım çünkü hatırladığım bir sonraki şey, balçıkla kaplı olarak bir mağarada uyanmaktı. Open Subtitles لابد أنني وقعت في حفرة أو شيء ما لأن الشيء التالي الذي عرفته استيقظت في كهف، مغطى بالوحل
    12 yaşında falandım herhalde babam beni bir uzay sergisine götürdüğünde, buraya yakın, Brüksel'de. TED لابد أنني كنت في الثانية عشر حين اصطحبني والدي إلى معرض عن الفضاء، ليس ببعيد عن هنا، بل في بروكسل.
    Bir tanesini San Pete'de unuttum herhalde. Mendez derimi yüzecek. Open Subtitles لابد أنني تركتها وراءنا في سان بيتي سيسلخني مينديز
    Ters bir şey var. Bir noktayı atlıyorum galiba. Open Subtitles لا أشعر أن هذا صحيح . لابد أنني نسيت شيئا
    Hapis sistemi niye çöktü hâlâ anlamadım. Bir şeyleri kaçırmış olmam gerek. Open Subtitles لازلت لا أعرف لماذا فشل نظام الإحتواء، لابد أنني نسيت شيء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus