| O yüzden eruv hattının düştüğünü haber veremediniz çünkü bir makine kullanmış olacaktınız.? | Open Subtitles | اذن لا تستطيع أن تتّصلِى لابلاغ عن سقوط السلك بسبب أن ذلك يعنى استعمال ماكينة؟ |
| Bir balina öldüğünde karısına ve çocuklarına haber vermek gerekmez. | Open Subtitles | و عندما يموت حوت آنسة كرايمو لست مضطرة لابلاغ زوجته وأولاده |
| Şimdi sadece Sodhi'ye haber vermem gerekiyor. | Open Subtitles | انا الان فقط بحاجه لابلاغ سودهى |
| Yani Bayan Loeb eruv hattının düştüğünü telefonla haber verebilirdiniz ama siz vermemeyi tercih ettiniz o yüzden de sorumlusunuz. | Open Subtitles | (لذا، السّيدة(لوبس، أنت كان يمكن أن تتصلى لابلاغ عن أن (سلك ايرف )كان اسفل |
| Diğer ajanlara haber ver. | Open Subtitles | احتاج لابلاغ كل العملاء |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 