Ben ihtiyar değilim. kanıtlamak için de hapa ihtiyacım yok. | Open Subtitles | انا لست عجوز وانا لا احتاج حبوب لاثبت ذلك |
Sadakatimi kanıtlamak için herşeyi yaparım, ama benden ne istediğin konusunda son derece açık olmalısın. | Open Subtitles | وسأفعل اي شيء لاثبت لك ولائي ولكني اريدك ان تكوني واضحه |
Sizden olabileceğimi kanıtlamak için kazanmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت احاول ان اربح لاثبت اني بامكاني ان اكون واحدا منكم |
Tüm hayatımı yanıldığını kanıtlamaya çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | امضيت حياتي كلها جاهدة لاثبت له انه خاطئ |
Şey, öncelikle anneme kendimi kanıtlamam için bana bir şans verdi. | Open Subtitles | لامر واحد واحد , لقد اعطاني الفرصة لاثبت لامي |
Sabahtan beri kendimi kanıtlamak için çırpınıyorum. | Open Subtitles | كنتُ أتجول حول أرجاء المنزل لاثبت نفسي |
Ejderhaların bize asla zarar vermeyeceklerini kanıtlamak için yola çıktım. | Open Subtitles | لقد انطلقت لاثبت ان التنانين لن تؤذينا |
Aslında, benim için ne kadar değerli olduğunu kanıtlamak için... | Open Subtitles | فى الواقع لاثبت لك كم تعنى لى |
Bir şeyi kanıtlamak için bunu yaptım. | Open Subtitles | انا فعلته لاثبت نظرية |
İnsanlara akıllı olduğumu kanıtlamak için kıskaçlı aletten bir tane daha Kırkıp kazanmam gerekecek, o da yaklaşık 600$'a mal olacak... ve bende o kadar para yok! | Open Subtitles | الآن يتوجب علي أن التقط دمية "قروفر" أخرى "من لعبة "الماكينة ذات المخلب لاثبت للناس انني ذكي وذالك سيكلف 600 دولار وانا لا امتلك 600 دولار |
Bir Sam Crow olduğumu kanıtlamak için. | Open Subtitles | لاثبت أنني عضو " سام كرو " |
İnsanlara değerimi kanıtlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد قصدت هذا لاثبت استحقاقي أمام الناس |
Yanıldığını kanıtlamaya sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق لاثبت أنك مخطئة |
Kendimi kanıtlamam için bir şans ver. | Open Subtitles | اعطني فرصه واحده فقط لاثبت نفسي |