"لاجىء" - Traduction Arabe en Turc

• mülteci
• sığınmacı
• mülteciyim
• mülteciden

Mesela Irak Savaşı, alttaki mavi çizgiden görebileceğiniz gibi bir milyondan fazla mülteci şehirlere giriş yapıyor.
كانت حرب العراق، وكما ترون عند ذلك الخط الأزرق في الأسفل، نزح أكثر من مليون لاجىء نحو المدن.

12,000'den fazla mülteci, Sam Amca'dan iltica kararını bekliyor.
أكثر من 12,000 لاجىء ينتظرون للجوء من العمّ سام.

İzin almadan mülteci bir çocuğu yabancı bir ülkeye götürerek hayvan gibi ölmesine sebep oldunuz.
لأخذ ولد لاجىء من المعسكر بدون تفويض ليموت مثل حيوان في بلاد لا يعرفها؟

sığınmacı bir Alman, evsiz bir adam için harika bir şey.
شىء رائع يحدث الى لاجىء ألمانى . رجل بدون منزل

sığınmacı ayağına ülkemize gelip casusluk yapan kimdi?
أكثر شخصٍ يُشكُ به كجاسوس هو لاجىء من الشمال.

Ben burada siyasi mülteciyim.
إننى لاجىء سياسى هنا ، حسنا ً

Florida'da karaya ayak basan 125.000 mülteciden yaklaşık 25.000 kadarı sabıkalıydı.
يقدر ظنا ً أن 25,000 لاجىء لديهم سجلات إجرامية إنهم غير راغبون ...

Üç milyon Afgan mülteci kötü bakılan çiftlik hayvanları gibi yaşıyor.
ثلاثة ملايين لاجىء أفغاني يعيشون كالماشية المريضة

Mesele kimin açlıktan öleceğini seçmekse ölü bir mülteci bizim için savaşı kaybetmez.
إذا هي مسألة إختيار من الّذي سيجوّع... لاجىء ميت لن يخسر الحرب لأجلنا.

6 yaşında Mogasdishu'da kalan ve öksüz kalmış bir yiğeni olan Somalili bir mülteci.
لاجىء صومالي مع إبنة أخت عمرها 6 سنوات تيتمت مؤخرا في مخيم خارج مقديشيو

Kraliyet asillerinden bir mülteci olarak, korumanıza ihtiyacım var lordum.
أنا لاجىء عندك من هذا الطوفان الملكي وأحتاج إلى حمايتك يا سيدي

Aşk kuşağından bir başka çirkin mülteci daha sadece.
مجرد لاجىء قبيح آخر من جيل الحبّ

Sığınma talebi kabul edilmeyen bir mülteci idi.
هي كَانتْ a لاجىء الذي كَانَ اللجوء السياسي المُنكَر.

Bir mülteci oldum.
أصبحتُ لاجىء لوحدي

Symchay Conteh sadece Sierra Leone'den gelen bir mülteci degildi.
(سيمشي كونتي) لم يكن مجرد لاجىء من "سيراليون"

Aşk neslinden yeni bir sığınmacı daha.
مجرد لاجىء قبيح آخر من جيل الحبّ

Gideon, motorları çalıştır ve son sığınmacı gemiye bindikten sonra gemiyi uçur.
(غيديون)، شغلي المحركات وحلقي بنا في الهواء لحظة دخول آخر لاجىء السفينة

Ben bir mülteciyim.
أنا لاجىء.

- Kapa çeneni! Ben mülteciyim.
- أنا a لاجىء.

Şu an Luoyang'da olduğunuza göre artık mülteciden sayılmıyorsunuz.
الآن بما أنّك في "لويانغ"، أنتَ لم تعد تُعتبر لاجىء.