| Matta, sonsuza kadar korkunç olduğunu sınırsız boşluk. | Open Subtitles | , ماثيو إلى الأبد هو فراغ لاحدود له بشكل فضيع |
| sınırsız, sonsuz bir dünyaya doğru | Open Subtitles | {\1cH000f0f0f}{\3cH00ffffff}تجاه عالمٍ دائمٍ لاحدود له |
| sınırsız, sonsuz bir dünyaya doğru | Open Subtitles | {\1cH000f0f0f}{\3cH00ffffff}تجاه عالمٍ دائمٍ لاحدود له |
| Eskiden uçsuz bucaksız doğada özgürce koşardım. | Open Subtitles | كنت أركض بأقصى سرقة عبر طرق برية لاحدود لها |
| Buraya gelir, bu uçsuz bucaksız alana bakardım. | Open Subtitles | لذلك كنت آتي إلى هنا و أنظرُ إلى كلِّ هذا الإتساع، الفسحة التي لاحدود لها |
| İnsanlığın iyilik için sınırsız bir potansiyeli var. | Open Subtitles | سـتجد أنه لاحدود لامكاناتك لعمل الخير |
| "İyilik için sınırsız potansiyel" öyle mi? | Open Subtitles | "تقول "سـتجد أنه لاحدود لامكاناتك لعمل الخير |
| "Mavi El. sınırsız. Korkusuz. | Open Subtitles | "اليد الزرقاء , لاحدود , لا خوف" |
| Alıştığı sınırsız pornografi membaına erişebilmek için evdeki diğer bilgisayarı kullanması gerekiyordu. | Open Subtitles | لمصدر لاحدود له من الإباحة التي إعتاد هو عليها، (دون) قرر إستخدام الكمبيوتر المتبقي |
| Bu sınırsız sevgi. | Open Subtitles | "هذا الحب لاحدود له" |
| Bu sınırsız sevgi. | Open Subtitles | "هذا الحب لاحدود له" |