Katiller hakkında fark ettiğimiz şey bu kadınları boğduğunda saçlarının boğazlarında birikmesiydi, şöyle. | Open Subtitles | ما لاحظناه حول القاتل انه حينما كان يقوم بخنق هذه النساء شعرهم .. |
Eğer bizim mevcut düzenimiz bir dalgalanmalaya bağlı ise sadece fark ettiğimiz nokta dışında herhangi bir düzen görmiyor olmamız gerekir. | TED | لو كان نظامنا ناتجاً عن تردد ، لن نتوقع النظام في أي مكان سوي في المكان الذي لاحظناه. |
Çözümünüz basit olmalı, ölçeklenebilir olmalı. Oradayken fark ettiğimiz bir şey de, ihtiyacımız olan her şeyin zaten orada olduğuydu. | TED | عليها أن تكون بسيطة، ومتدرجة، وما لاحظناه أيضًا حينما كنا هناك ما كنا نحتاجه، كان هناك. |
Ve farkına vardık ki, ihtiyacımız olan şey işaretleyiciler arasında gidip gelen bilgiydi. | TED | وكان ما لاحظناه هو كل ما نحتاجه ألا هو تلك المعلومات التي كانت بين العلامات. |
farkına vardık ki, bakteriler yalnız olduğunda yani seyreltik süspansiyondayken, ışık üretmediler. Ancak belli bir hücre sayısına ulaştıklarında, | TED | ما لاحظناه هو انه عندما تكون خلايا البكتيريا منفردة اي عندما تكون بنسب ضئيلة و منعزلة عن بعضها لا تضيء ولكن عندما تزداد بالعدد و تتجمع الى حد معين |
göründüğüne katılıyorum. gözlemlediğimiz şeyi kopyalamak yüzlerce kuyruklu yıldız alırdı. | TED | أترون، إنه يحتاج لمئات من المذنبات لإعادة إنتاج ما لاحظناه. |
Tüm gözlemlediğimiz bazı tutkular ve duyularımızda artan keskinlik. | Open Subtitles | كل ما لاحظناه بعض الاشتهاء وتزايد بحده فى احساسنا. |
İlk fark ettiğimiz şey en genç ve en yaşlı grup arasındaki faktörlerin yaklaşık yarısının ciddi değişiklikler gösterdiğiydi. | TED | وأول ما لاحظناه بين المجموعة الشابة والمجموعة المتقدمة في السن، أن حوالي نصف العوامل تغيرت بشكل ملحوظ. |
İlk fark ettiğimiz şey kokuydu. | Open Subtitles | أول شيء لاحظناه هي الرائحة. |
2060'larda, farklı zihinsel hastalıkları olan hastaların beyinlerindeki sinirsel aktiviteleri kaydedebilme yetisiyle hastalıklarını semptomlarına göre tanımlamaktansa yüzyılın başlarında bunları sinirsel düzeyde gözlemlediğimiz gerçek patoloji üzerinden tanımlamaya başladık. | TED | لأنه وبدءًا من 2060، مع القدرة على تسجيل النشاط العصبي في أدمغة المرضى الذين يعانون من أمراض عقليةٍ مختلفةٍ، بدلاً من تحديد الأمراض بناءً على أعراضها، كما كنا نفعل في بداية القرن، بدأنا في تعريفها على أساس علم الأمراض الفعلي الذي لاحظناه على المستوى العصبي. |
gözlemlediğimiz kadarıyla, bu doğru. | Open Subtitles | مما لاحظناه , فنعم |