"لاسبوع" - Traduction Arabe en Turc

• bir hafta
• haftalık
• haftadır
• hafta boyunca
• bir haftalığına

Binbaşı Baker, bu adamı tutuklayıp bir hafta kimseyle görüştürmeyin.
رائد بايكر.اقبض علي هذا الرجل وابقه بعيدا عن الاخرين لاسبوع

Mesela, aradığım herkese özür mektubu yazarım ve bir hafta telefonu kullanmam.
مثل يمكنني أن أكتب أعتذار لكل شخص أتصلت به. ولاأستعمل الهاتف لاسبوع

O altın dişi bana verirsen haftalık istihkakımdan sana yarım ekmek veririm.
دعني انتزع هذا السن الذهبي ساعطيك نصف حصتي الغذائية لاسبوع موافق ؟

Yanınıza bir haftalık yiyecek alıp, bu sabah oraya varmış olun, hikaye yayılmadan önce.
وسآتي بمخزون لاسبوع كامل من الطعام حالما آتي هنا قبل ان تخرج القصة

- Hayır, yapamadım. Sorun ne bilmiyorum. Bir haftadır deniyorum ama hiçbir şekilde olmuyor.
لا أعلم ما خطبي, كنت أحاول لاسبوع إنه حقاً لم ينجح

Kurabiyelerin olduğu çantayı bıraktı ve bir hafta boyunca ona bakmamı istedi.
لقد اوقعت .. حقيبة الكعك وتطلب منى الابقاء عليهم لاسبوع

Eğer oyuncaklarını toplamazsan , bir haftalığına TV yok.
إذا لم تبدئي بترتيب ألعابك سأحرمك من مشاهدة التلفاز لاسبوع

Ya da 2 hafta böyle bekleriz bir hafta daha olabilir
أو تنتظر ان اخرج من هذة الحالة ستكون مكلوغين ودموع لاسبوع

bir hafta kalacak adam. Kaçmış, arabayı da alıp gitmiş.
هذا الرفيق الذى كان سيمكث لاسبوع هذا هو و لقد فر و أخذ السيارة معه ايضا

bir hafta boyunca yatakta kalmak zorundaydı. Arabanın...
وتبقى بالفراش لاسبوع وترى تلك الاضويه اللامعه

Sana dördüncü katta, kapısız, camsız bir yer bulup seni bir hafta içeri kapatmak istiyorum.
شقة بدور رابع بدون مصعد في مكان ما بلا ابواب وبلا نوافذ وأضعك هناك واغلقه عليك لاسبوع

Şansımıza, yolculuğa yetsin diye bir haftalık süt pompalamıştı.
لحسن الحظ, انها ضخت لاسبوع لتعطينا ما يكفى الرحلة.

Sana söylemedik ama sen üç yaşındayken bir haftalık boşanma denemesi yapmıştık.
لم نخبركَ بهذا, و لكن عندما كنت في الثالثة حظينا بتجربة إنفصال عن بعضنا لاسبوع

Bu şekilde olmaz..bi haftalık bişey değil sonuçta
لقد اعتدت على التخييم. واعتدتُ على الاختفاء فى اجازة الاسبوع, او لاسبوع فى المرة.

Hava bizonu buzağıları bir ya da iki haftalık olana kadar uçamazlar bu yüzden tüm sürü vadide yere yakın yerlerde beklerler.
الثيران الطائره الصغيره لا تستطيع الطياران لاسبوع او اثنين بعد ولادتهم لذلك يبقى القطيع باكمله قرب الارض

Onca yol buraya geldim ve bir haftadır seni gece gündüz bu pis, tanrının unuttuğu şehirde aradım.
طرت طول الطريق لابحث عنك ليلا ونهاراً في هذه المدينة القذرة لاسبوع كامل

- Bir haftadır orada olması muhtemel?
والتي على حد علمنا يمكن انها كانت لاسبوع

Benimle bir haftadır konuşmuyorsun şimdi kendi fikrimi söyleyeceğim.
لم تتكلم معي لاسبوع والان ساقول قطعتي

bir hafta boyunca biyoloji ödevlerini yaparım.
سأقوم بعمل فروض الأحياء الخاصة بكِ لاسبوع

Arada bir uğrayıpta evi temizleyebilirsen... ona bir haftalığına gözkulak oluver.
لو كان بأستطاعتك المجيء وتنظيف المكان ورعايته لاسبوع او اكثر