Bu sebepten ve genel istek üzerinedendir ki nazik organizatörünüz ve sponsorumuz 15 Mayıs'tan itibaren bir turnuvaya ev sahipliği yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | انها لهذا السبب و من مطلب شعبي، أن المروج الكريمة والرعاة وقد قررت لاستضافة البطولة تبدأ 15 مايو. |
Noel yemeğine ev sahipliği yapmayacaksan zevkle ben üstlenirim. | Open Subtitles | إذا أنت لا تصل لاستضافة عشاء عيد الميلاد، أنا سعيد للقيام بذلك. |
Çünkü benimle zar zor konuşuyorsun ve büyük bir yıldönümü partisi için ev sahipliği yapacak durumda değiliz. | Open Subtitles | لأنك بالكاد تتحدثين معي ولا أعتقد أننا في وضع جيد حالياً لاستضافة حفل راقص ضخم للذكرى السنوية |
Burayı müşterileri ağırlamak için kullanıyorlar, bir de birkaç ailecek geçirdikleri haftasonlarında. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون المكان لتسلية العملاء بالإضافة لاستضافة بعض العوائل في إجازة نهاية الأسبوع |
Amerikalılar olarak birbirimize yemek yapmak, birbirimizle dans etmek, birbirimizi ağırlamak için yollar buluruz; ancak bu neden topluluklar olarak birbirimize davranış şeklimize dönüşmez. | TED | كأمريكيين، نجد لأنفسنا طرقا للطبخ لبعضنا البعض، للرقص مع بعضنا البعض، لاستضافة بعضنا البعض، ولكن لماذا لا يمكن ترجمة ذلك إلى كيفية معاملة بعضنا البعض كمجتمعات؟ |
Kara borsa ürünler hakkında konuşmalara ev sahipliği yapan bir kaç derin ağ sitesi için kendi adımıza hesaplar oluşturdum. | Open Subtitles | أنا خلقت حسابات لنا في العديد من المواقع على شبكة الإنترنت الداكنة المعروفة لاستضافة المحادثات عن السلع في السوق السوداء |
İsveç ev sahipliği yaptığı turnuvanın finalinde.. | Open Subtitles | السويد تستعد لاستضافة نهائي كأس العالم |
Barın bir dans yarışmasına ev sahipliği yapması için anlaşma yaptım. | Open Subtitles | وقعت للتو لاستضافة مسابقة رقص باالحانة... |
Konferansa ev sahipliği yaptığın için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لك جزيلا لاستضافة الاجتماع |
İsveç ev sahipliği yaptığı turnuvanın finalinde.. | Open Subtitles | السويد تستعد لاستضافة نهائي كأس العالم |
Mutluluk demişken, arkadan gelen sesler, Damon'un dahiyane fikriyle Ric'in bekarlığa veda partisine ev sahipliği yapmamızdan kaynaklanıyor. | Open Subtitles | هذا الصخب الذي تسمعينه في خلفية المكالمة تلك فكرة (دايمُن) العبقريّة لاستضافة حفل توديع عزوبية (ريك) |
Vanessa çatıkatının işadamlarını ağırlamak için uygun bir yer olmadığını düşünüyordu bu nedenle önerdiği şey... | Open Subtitles | قالت لي فانيسا أن المبنى لا يعد مكاناً ملائماً لاستضافة رجال الأعمال ...لذا فقد اقترحت أن |
Springfield'ın tüm bu lüks mağaza şubelerini ağırlamak için seçilmesiyle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أشعر بالفخر لاختيار (سبرينغفيلد) لاستضافة كل هذه المتاجر الفاخرة. |