Oburiks biz de ormana domuz avına gitmeyecek miydik? | Open Subtitles | قل, أوبليكس أليس علينا أن نذهب إلى الغابة لاصطياد الخنزير البري |
70'lerde Kanada'nın doğusunda kunduz avına çıkmıştım. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى شرقيّ ''كندا'' لاصطياد القندس في السبعينيّات. |
İntikamını almak için kurt avına çıkıyoruz. | Open Subtitles | نحن نذهب لاصطياد الذئاب. الثأر بالنسبة لك. |
Ve dünyanın bazı bölgelerinde, balık avlamak için sünger gibi bazı aletler kullanırlar. | TED | وفي بعض أنحاء العالم، الدلافين قادرة على استخدام الأدوات مثل استخدام الإسفنج لاصطياد الأسماك. |
Yine domuz avlamaya gidecek misiniz? | Open Subtitles | هل سوف تخرجون لاصطياد الخنازير مرة اخرى؟ |
Hayır, ama bir tane tutup onu da diğerini yakalamak için kullanabilirim. | Open Subtitles | لا ، لكنني استطيع اصطياد سمكه واحده واستخدام تلك السمكه لاصطياد الاخرى |
- Söylemiştim ya sana gidip ormanda domuz avlayalım demiştim. | Open Subtitles | نعم, لقد قلت لك دعنا نذهب إلى الغابة لاصطياد الخنازير |
Böylece, bütün hayatı boyunca, hiç şehir dışına çıkmamış olan babam, geyik avına gitmemize karar verdi. | Open Subtitles | وانا ايضا كنت افضل ان اموت على ان لا اكون احد هؤلاء فقد قام ابي , الذي لم يفكر مطلقا بمغادرة المدينه في حياته كلها قرر ان يصطحبني لاصطياد الغزلان |
"Ormana domuz avına gidelim" diye. | Open Subtitles | دعنا نذهب إلى الغابة لاصطياد الخنازير |
Hadi, ormanda domuz avına gidelim! | Open Subtitles | هيا بنا إلى الغابة لاصطياد الخنزير |
Dün kardeşlerimle domuz avına gittik. | Open Subtitles | بالأمس ذهبت لاصطياد الخنازير مع اخوتي |
Ördek avına çıkacağım yarın ve cephanem bitmiş durumda. | Open Subtitles | -طارئة؟ سأذهب لاصطياد البط غدًا، وبحاجة ماسة للذخيرة. |
Şimdiye kadar Khasinau avına yardım edecek bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لا يوجد شيئ لاصطياد كازانو |
O zaman sanırım canavar avına çıkıyoruz. | Open Subtitles | .. أظننا سنذهب لاصطياد الوحوش |
Tekrar özür dilerim. Kocamın kayıp buzağıları avlamak için bugünü seçmesine. | Open Subtitles | أنا آسفة للغاية لأن زوجي أختار هذا اليوم لاصطياد تلك العجول الضالة |
Fakat biz balina avlamak için buradayız kaptanımızın intikamını almak için değil. | Open Subtitles | لكني جئت إلى هنا لاصطياد الحيتان لا السعي وراء ثأر قائدي |
Ormana tavşan avlamak için girdim, Yüzbaşı. | Open Subtitles | لقد توغلت في الغابة أيها القائد، لاصطياد الأرانب |
Yine domuz avlamaya gidecek misiniz? | Open Subtitles | هل سوف تخرجون لاصطياد الخنازير مرة اخرى؟ |
Söyle bakalı Oburiks ormanda domuz avlamaya çıkmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | قل, أوبليكس أليس علينا أن نذهب إلى الغابة لاصطياد الخنزير البري |
Sülün avlamaya uygun bir silah değil. | Open Subtitles | ليس السلاح الممتاز بالضبط لاصطياد طيور الثُدْرُج |
Bunların hepsi avlarını yakalamak için tüylü balina çubuklarını kullanan dişsiz balinalardır. | TED | كل هذه هي حيتان بالينية وهي تستعمل صفائح بالينية مشعرة بدلًا من الأسنان لاصطياد فرائسها. |
Sular geri geldiği için ortaya çıkacak olan omurgasızları yakalamak için gelmişlerdir. | Open Subtitles | لقد أتت هنا لاصطياد اللافقاريات التي تبدأ بالخروج عند عودة المياه. |
Bir vampir yakalamak için her hangi bir yer kadar iyi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو المكان ملائماً لاصطياد مصاصي الدماء |
Evet. Hadi gidip ormanda biraz domuz avlayalım! | Open Subtitles | هيا بنا إلى الغابة لاصطياد الخنزير |