| Dinleme cihazını çıkaran kişinin, yapışkan üzerinde parmak izi kalmış. | Open Subtitles | كل من إزالة هذا السلك، ترك طباعة له في لاصقة. |
| Şişkin kafası yapışkan ipliklerle tuzağa düşürebileceği zamk tabancasıyla donatılmış. | Open Subtitles | ..رأسٌ منتفخ مسلّح بمدافع مواد لاصقة تحبس هدفها بخيوط لاصقة |
| Peki, gözleri görenler için, bu destekleyici kontakt lenslere ne dersiniz? | TED | أو للمبصرين منا، ماذا عن عدسات عين لاصقة تساعدنا في حياتنا اليومية؟ |
| Sizi görebilmek için şu anda Kontak lenslerimi takıyorum. | TED | أنا أرتدي عدسات لاصقة لأتمكن من رؤيتكم جميعا. |
| Bu arada anne "bir çift" derken bir etiket başına bir çift giydirebilirsin demek istedim. | Open Subtitles | يا أمي بشأن زوجين من الثياب ، أعني بأنكِ ستحصلين على تجربة قياس زوجين لكل لاصقة |
| Yara bandı ve cerrahi ekipmanlar bende. | Open Subtitles | جلبت ضمادات لاصقة ومعدّات جراحيّة. |
| Tek söyleyebileceğim, annem bu sene çıkartma alamayacak. | Open Subtitles | دعينا نَقُولُ ان أمي لن تحضر لاصقة "بامبرز" لهذه السَنَة |
| Reklamını yapmayacağı sponsor olmayan Ricky Bobby'nin ön camında bir Fig Newton çıkartması var. | Open Subtitles | (ريكي بوبي)، الذي لم يقابل ضامن لن يدفع يضع لاصقة عليها اسم (نيوتن) على زجاجه الأمامي |
| Bir adet tampon çıkartmasına ihtiyacım olacak böylece, tüm komşuları sinir edebilirim! | Open Subtitles | حسناً، سأحتاج إلى لاصقة على الفور -حتى يمكنني أن أزعج كل الآباء الآخرين ! |
| Sonuç; 10x10 cm ebatlarında suni bir nano-geko yapışkan. | TED | والنتيجة هي، قطعة وزغية لاصقة بمساحة 4 في 4 بوصة مصنعة على مقياس النانو |
| Yaptığı, bir şeye benzememektedir, ne dışa yayılan lifler, ne yapışkan spiral. | Open Subtitles | ما تنتجه ليس له شكل أو خيوط متشعّبة، أو حلزونيات لاصقة. |
| İnce diskler halinde lambanın üzerine, sıvı formda bir yapışkan püskürtülerek yapıştırılıyor. | Open Subtitles | يتم رش أقراص صغيرة على عدسة المصابيح الأمامية في شكل مادة لاصقة السائل. |
| Tenis beni pek açmıyor. Top biraz yapışkan. | Open Subtitles | أنا لست جيداً بتلك اللعبة عن نفسي، أجد الكرة لاصقة قليلاً |
| Gözlük takmam gerekiyordu.Annemi kontakt lens almaya ikna etmiştim. | Open Subtitles | في العام التالي كان عليّ تركيب نظارات. لقد توسلت إليها لكي أحصل علي عدسات لاصقة. |
| Ne cesette ne de olay yerinde kontakt lense rastlanmamış. | Open Subtitles | لم يتم العثور على عدسات لاصقة مع الجثة أو في مسرح الجريمة |
| kontakt lensler için reçete kartvizitin arkasında yazılıydı. | Open Subtitles | ووصفة عدسات لاصقة كانت مكتوبة على الخلف |
| Hayatta Kontak lens takamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أبدا أن أرتدي عدسات لاصقة. |
| Kontak lensler mi? Aman tanrım. Şaka yapıyor olmalısın. | Open Subtitles | عدسات لاصقة , يا إلهي لابد أنك تمزح |
| Mutfağı düzenledim. Her şeyi etiket aletimle etiketledim... "YUMURTA" | Open Subtitles | .. لقد نضمت المطبخ وضعت لاصقة على كل شيء |
| Aslında bunu yapmak için küçük bir etiket tabancası alabilirler. | Open Subtitles | اتعلمين انهم يصنعون مسدسات لاصقة لتفعل هذا؟ |
| Arkada biraz koli bandı var. | Open Subtitles | لدي لفافات لاصقة في الخلف |
| Kırmızı çıkartma giydiğiniz anlamına geliyor. Beni takip edin lütfen. | Open Subtitles | انها تعني بأنّك تَلْبسين لاصقة حمراء. |
| "Division Day"* çıkartması. | Open Subtitles | لاصقة قسم النهارية |
| Bir adet tampon çıkartmasına ihtiyacım olacak böylece, tüm komşuları sinir edebilirim! | Open Subtitles | حسناً، سأحتاج إلى لاصقة على الفور -حتى يمكنني أن أزعج كل الآباء الآخرين ! |
| Bunu yaparken birçok farklı yapıştırıcı sistemleri geliştirdik. Güzel görünen yeni bir yapıştırıcı yaptığınızda ne yaparsınız? Bir şeyleri yapıştırarak laboratuvarda oradan oraya mı koşarsınız? | TED | فنطور العديد من الأنظمة اللاصقة أثناء القيام بذلك، وعندما نصنع مادة لاصقة جديدة تبدو جيدة، ماذا نفعل؟ |