Bakın, o çok iyi bir oyuncu olacaktı. Şüphem yok. | Open Subtitles | اسمعا، لقد كان سيصبح لاعباً عظيماً لا شك فى هذا |
Cücelerimin başka yetenekleri de var. Bir oyuncuya bu kart gelirse, o oyuncu o eli kaybeder. | Open Subtitles | عندما يضربان لاعباً هذا اللاعب يخسر كرتاً |
Pek de iyi bir oyuncu değildin. | Open Subtitles | لم تبرهن عن نفسك بشكل جيد لتكون لاعباً ذا قبضة قوية |
Hoş adamdır. Müthiş bir oyuncuydu. Öyle diyorlar. | Open Subtitles | لا تسيء فهمي هو صديق رائع لقد كان لاعباً ممتاز |
İyi bir oyuncuydun, Craig. İyi bir koç olacaksın. | Open Subtitles | كنت لاعباً مجيداً وسوف تكون مدرباً مجيداً |
Belki bu sefer tek tabanca olarak çalışmaktansa, takım oyuncusu olmayı denemen gerekiyor.. | Open Subtitles | قد تود ان تكون لاعباً ضمن فريق بدلا من ان تعمل بمفردك على هذه القضية |
O kadar yakınız ki bir oyuncuya şişeyle vursan kesin bayılır. | Open Subtitles | إننا قريبون إلى درجة أنك عندما تُسقط لاعباً بقنينة، يظل ساقطاً. |
Başka bir oyuncuyu çalıştırıyordu. Bilgiye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | -كان يدرب لاعباً آخر ، أراد معلومات . |
Senin gerçek bir oyuncu olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لقد إعتاد على القول بأنّك كنت لاعباً مميّزاً |
Evet. Umarım gelecekte oyuncu olabilecek bir çocuk topu bulur. | Open Subtitles | نعم و أتمنى أن يجدها لاعباً صغيراً موهوباً |
Eğer zamanımız olsaydı senden iyi bir oyuncu çıkarabilirdik. Zamanım var. | Open Subtitles | إن كنّا نملك وقتاً , لكان بإمكاني أن أصنع منكَ لاعباً بارعاً |
Oraya gittiğimizde, büyük bir oyuncu olarak görüneceğiz. | Open Subtitles | بمجرد أن نكون هناك، سوف نهزم لاعباً كبيراً |
Bu kadar kötü bir oyuncu olmam onu kahretmiştir herhalde. | Open Subtitles | لا بد أن الأمر قتله بأنني كنت لاعباً فظيع |
Takımdaki en iyi oyuncu olmak nasıl bilir misin? | Open Subtitles | هل تعرفين كيف يكون الحال أن تكون أفضل لاعباً في الفريق ؟ |
52 oyuncu, karıları ve basın onun çapkın olduğunu biliyor. | Open Subtitles | و عندما يعلم 52 لاعباً و زوجاتهم, و الصحافة, كلهم يعلمون أن زوجكِ وغد |
Bence oyuncu bir adam olmayı beceremezsin. | Open Subtitles | لا اعتقد باستطاعتك النجاح بان تكون لاعباً |
Gerçekten yetenekli bir oyuncuydu. Profesyonel olabilirdi. | Open Subtitles | لقد كان لاعباً موهوباً بحق كان باستطاعته أن يكون محترفاً |
Dick Sisler büyük bir oyuncuydu. | Open Subtitles | كلّا, و لكن "ديك سيسلر" كان لاعباً عظيماً |
Sen çok büyük oyuncuydun. Gerçekten, gerçekten. | Open Subtitles | لقد كنت لاعباً عظيماً للغاية حقاً , حقاً |
Eminim basketbol oyuncusu eksik olduğu için babası tarafından kullanılarak basketbol oyuncusu olamaya çalıştırılan gey ve annesi lezbiyen olan tek kişi ben değilimdir. | Open Subtitles | الذي يحاول والده أن يستغله لينتسب لاعباً جديد لكرة السلة الذي بدوره أمه لواطية |
Artık oyun dışında değilim. Ben bir oyuncuyum. | Open Subtitles | لم أعد أقلّ من أصحاب الشعر، أصبحت لاعباً. |