"لاعطاء" - Traduction Arabe en Turc

    • vermek için
        
    Yeteri kadar değil. Eylül'e kadar yelken dersi vermek için kaydoldum. Open Subtitles اه,ليس بعد لقد وقعت لتوي لاعطاء دروس للابحار خلال سبتمبر
    Ancak bir annenin verebileceği sevgiyi vermek için. Open Subtitles فرصة لاعطاء الحب الذي يمكن للأم أن تعطيه
    Muhtemelen Brandt hapse girmeden önce Tobin'e birşeyler vermek için oradaydı. Open Subtitles فرضًا ، بارندت كان هناك لاعطاء توبن السبب بموته قبل دخوله السجن
    Hepimiz hediye dükkânına koşalım, birbirimize hediye olarak vermek için bir demet gereksiz şey alalım, ayrılmadan önce, ufak bir Noel yaşayalım. Open Subtitles سنذهب جميعاً الي محل الهدايا , ونحضر كومه من الهراء لاعطاء كل منا الهدايا , يكون كريسماس صغير قبل رحيلنا
    Ekip kartallara tilkileri en iyi sekilde görme şansı vermek için durmadan bir zirveden diğerine koşturmak zorunda. Open Subtitles على الفريق أن يتحرك بصورة ثابتة مِن قِمَّة الى أخرى .لاعطاء النسور أفضل فرصة لرؤية الثعلب
    Tipik videolarımız iki dakikalık, bazıları daha kısa, ama asla altıdan daha uzun değil ve sonra, bir yoklama sorusu sorarak bire bir öğrenim havası vermek için durduruyoruz TED فيديوهاتنا في الغالب دقيقتان أحياناً أقصر ، ولكنها لا تطول عن ستة ، ثم نتوقف لاعطاء سؤال اختبار ، لجعلها تبدو وكأنها درس من شخص لشخص
    Dr. Birnholz-Vazquez konferans vermek için bir devlet üniversitesine gelince Marshall, dinleyicilerin en küçüğü olarak soru sormak için elini kaldırdı. Open Subtitles عندما اتت الدكتورة ايريليا برنهولز فازكاز إلى المركز الثقافي في الجامعة لاعطاء محاظرة مارشال .. اصغر عضوا في الحضور رفع يده ليسأل
    İnsanlara umut vermek için. Open Subtitles لاعطاء الشعب الآمل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus