Ama bu şu gerçeği değiştirmiyor? Onun sorumluluğumuzu üstlenebilmesi için önünde daha çok uzun bir yolu var. | Open Subtitles | بأنّه ما زالَ عِنْدَهُ مدة طويلة قبل أن يكون مستعدُّ لاعطائنا وقتِ كاملِ |
Tekrar buza çıkma imkanına kavuştuğumuz için minnettarız. | Open Subtitles | انت تعلم, نحن ممتنون لاعطائنا الفرصة .... لنكون على الثلج مرة اخرى |
İkimizin de istediği olduğu için teşekkür ederim. | Open Subtitles | وشكراً لاعطائنا ما نريد على حد سواء |
Enerji Bakanlığı'na bize bir şans daha verdikleri için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | وشكراً لوزارة الطاقة لاعطائنا فرصة أخرى |
Bu teorileri benimle paylaştığın için teşekkür ederim., | Open Subtitles | شكرا لاعطائنا نظرياتك |
- Evet, verilen bir enlem için. | Open Subtitles | - نعم، أنهم لاعطائنا خطوط العرض - |
Birgitte Nyborg, kampanyanızın ortasında bizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | -شكرا لاعطائنا من وقتك -بالطبع |
Şamandırayı yarın Sektörde bitirmek için Gloria'dan izin aldım. | Open Subtitles | سأتولى أمر (غلوريا) لاعطائنا الاذن ببناء العوامة في القطاع غداً |