Artık yararı olmayacağı için, onu at. | Open Subtitles | نظرا لأنه لافائدة الآن ، فقط أرمـيه بعيدا |
Artık yararı olmayacağı için, onu at. | Open Subtitles | نظرا لأنه لافائدة الآن ، فقط أرمـيه بعيدا |
Ama yüzünde de hüzünlü bir ifade olmadığı sürece bir işe yaramaz. | Open Subtitles | لكن لافائدة منها اذا لم يكن وجهك طويلا لتتماشى مع الطريقة |
Hey millet, dinleyin aslında şu işe yaramaz, aşağılık Rajadilerin sakallarını kesip, elbise giymeleri gerekiyor. | Open Subtitles | أنتم جميـعا ، اسمعوا هؤلاء الراجاديون لافائدة منهم عليهم ان يحلقوا لحاهـم ويلبسوا السـاري |
- Senin ateş ettiğin yere. - Korkarım yararsız. | Open Subtitles | لا ، وانما للمكان الذي كنت تصوب عليه هذا لافائدة منه ، ياصديقي |
Dikkatini başka yöne çekmek için herşeyi denedim ama yararsız, ve annem gelmeden O'nu durdurmam gerek. | Open Subtitles | حاولت أن أجذب تركيزه إلي لكن لافائدة وأريده حقاً أن يتوقف قبل أن تعود أمي |
Bu çok anlamsız Fordman. Bizim öldüğümüzü sanıyorlar. | Open Subtitles | لافائدة فوردمان يحسبوننا أمواتاً |
Matematik yararsız, boşuna uğraş. | Open Subtitles | الرياضيات لافائدة منها اذا كانت مبنية على شيء عقيم |
Artık yararı olmayacağı için, onu at. | Open Subtitles | نظرا لأنه لافائدة الآن ، فقط أرمـيه بعيدا |
Artık yararı olmayacağı için, onu at. | Open Subtitles | نظرا لأنه لافائدة الآن ، فقط أرمـيه بعيدا |
Artık yararı olmayacağı için, onu at. | Open Subtitles | نظرا لأنه لافائدة الآن ، فقط أرمـيه بعيدا |
Beklemenin yararı yok. Yiyelim hadi. | Open Subtitles | لافائدة من الإنتظار ، دعونا نتناول طعامنا |
Dolu olmayan silah bir işe yaramaz! | Open Subtitles | اي مسدس غير محمل بالرصاص لافائدة منه |
İşe yaramaz herif. Bu hayat mı? | Open Subtitles | لافائدة تُرجى، أي نوع من الحياة هذه؟ |
İşe yaramaz herif, gebermeyi hak etti. | Open Subtitles | رجل لافائدة منه، إنه يستحق الموت |
İşe yaramaz. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | لافائدة ، اعرف انه لافائده |
Boş ver, Dimple, şu anda bunu konuşmak yararsız. | Open Subtitles | (انسي ذلك يا (ديمبل لافائدة من قول هذا الان |
yararsız. | Open Subtitles | لافائدة! |
- Yurinoshin, anlamsız şeyler söyleme. | Open Subtitles | يرونوشي , لاتقل أشياء لافائدة منها |
Onu anlamaya çalışmak anlamsız. | Open Subtitles | لافائدة من هذا التحليل |
Boş ver. anlamsız. | Open Subtitles | لاعليك، لافائدة من ذلك |
Peki ya Frank gerçekten giriş yetkimizi engellemişse? Bu durumda boşuna çabalıyoruz. | Open Subtitles | وماذا عن فرانك ماذا لو انه هو من اقفلها اذا هي لافائدة منها |
boşuna zahmet etmiş olursun, kardeşim. Kalbimin bir sahibi var bile. | Open Subtitles | لافائدة من ذلك يا أخي, قلبي مأخوذ بالفعل |