Kurbanın adı, Shannon Lavin, 29 yaşında. | Open Subtitles | إسم الضحية شانون لافين عمرها 29 عاما |
Eyal Lavin'den benim için kapsamlı bir değerlendirme istemiş. | Open Subtitles | (لقد طلبت من (إيال لافين تقرير صلاحية كامل ومفصل عني |
Ve kalkış. Joel Levine: Bu Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden kalkış. | TED | جويل لافين : لقد سُجل هذا لمركز أبحاث الفضاء في فلوريدا |
O kızlar bana çocukken Leslie Levine'in havuz partisine gidişimi hatırlattı. | Open Subtitles | رؤية هؤلاء الفتيات اليوم أعادتني إلى طفولتي في حفلة حوض السباحة التي أقامتها ليزي لافين |
Avril Lavigne'de hep çıkıyor ama yaşayan herkesten daha iyi sallıyor ortalığı. | Open Subtitles | تظهر دائماً للمغنية أفريل لافين و هي من أشهر و أفضل الناس |
Biri Avril Lavigne'di. | Open Subtitles | عند نقطة واحدة, كان من أفريل لافين. |
Şansımız varsa Laughlin ve Vegas davalarını çözebiliriz. | Open Subtitles | هوية الشخص المجهول,لدينا فرصة جيدة (بحل القضيتين في كازينو (لافين) و (فيغاس |
Safta Lavin kısa zamanda o üniformayı doldurmanı sağlar. | Open Subtitles | (سافتا لافين) سوف يساعدك فى ملئ هذا الزى فى وقت قليل |
Mark Lavin yada herhangi birisine borçlu olmayı istemiyorum. | Open Subtitles | (لن أكون مديناً لـ (مارك لافين .أو أيّ أحد آخر |
Lavin'den önce bir H harfi var. | Open Subtitles | (رولاند لافين) يوجد هاء صامتة قبل (لافين) |
Kalamayacağım ama kendimi bir tanıtayım dedim. - Ben Scott Lavin. | Open Subtitles | لن أبقى أقدم نفسي، (سكوت لافين) |
Bu dosya MOSSAD'daki Eyal Lavin'den gelmiş. | Open Subtitles | الملف من (إيال لافين) من الموساد |
Dostumuz Levine'e sorun çıkardığını duydum. | Open Subtitles | اسمع انك كنت تسبب المشاكل لصديقنا العزيز لافين |
Bütün bağlı olduklarımıza sesleniyor ve Savannah Levine'ın kabul töreninde alçak gönüllülükle güçlerini talep ediyoruz. | Open Subtitles | نناشد كل اولائك المرابطين لنا ونسألهم بتواضع ان يمدونا بقواهم في عمليه ضم سفانا لافين الينا |
- Adam Levine'e bayılmıyor muydu? | Open Subtitles | حسنٌ , أليس هو مهووس بـ"آدم لافين"؟ |
Adam Levine'nın Brooklyn'de klip çekerken ıslak kolsuz gömleğin içinde bütün gün sette dolaşman gibi mi? | Open Subtitles | مثلاً، لمّا (آدم لافين) عمل تلكَ فيديو الموسيقى في (بروكلين)، ومررتٍ بجانب العمل، في على خزّان رطب طوال اليوم. |
Şşşşşt. Sanki beş Avril Lavigne şarkısıyla Bebek Tam-Tam oyun salonuna bir bilet almış gibi oldu. Onun Sk8er Boi şarkısıyla uyanırsın, | Open Subtitles | "تطلب الأمر حوالي خمس أغنيات "لأفريل لافين حتى تمكنت من جعل تام تام الصغيرة تنام |
Beş Avril Lavigne şarkısının sözlerini biliyormusun? Hale... | Open Subtitles | أتحفظين كلمات خمس أغاني لأفريل لافين ؟ |
Maggie arabaya git. Avril Lavigne CD'mi koyabilirsin. | Open Subtitles | - ماغي اذهبي للسيارة و ضعي سي دي أفريل لافين في المسجل |
Evet efendim, General Lavigne'ı almak için hazır olacağım. | Open Subtitles | حاضر سيدي، سأستعد لاستقبال الجنرال (لافين) |
Çünkü Laughlin soygununda dört kişi olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | (لأنه علم أنه كان هناك أربعة أشخاص في كازينو (لافين |
Komutan Laven, o eli kanlı tiranla savaşmak adına direnişe katıldığı için tutsak edildi. | Open Subtitles | ..القائد (لافين)،هوسجين . لأنه انضم إلى المقاومة لمكافحة هذا الطاغي الدموي. |
Şimdi Bay McArkadansever gidip içkileri alacak. | Open Subtitles | لذان يا ماكإينال لافين ادخل هناك و أحضر لنا عامل اللماذا |
Senin Bay Levin'in kitabını daktiloya çekmen gerekmiyor muydu, Nora? | Open Subtitles | ألا يفترض بكِ طباعة مخطوطة السيد "لافين" يا "نورا"؟ |