Ben Albay Dunderhead'ı ikna etmek için çok uğraştım Bilko manevrayı halledemezse, başı belaya girebilir. | Open Subtitles | لقد اضعت اليوم بالكامل لاقناع الكولونيل بان يوافق علي ان يذهب بيلكو لعملية تطهير الصحراء الجديدة |
Bu yolculuğa seninle beraber gelebilmesi için aileni ikna etmek için elinden gelen her şeyi yaptığına inanıyorum. | Open Subtitles | أظن أنك فعلت كل ما بوسعك لاقناع عائلتك بالمجيء معك في هذه الرحلة |
Sence Danny'yi bu işten vazgeçirmeye ikna etmenin bir yolu var mıdır? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هناك أي وسيلة لاقناع داني بالتراجع؟ |
Seni ikna etmenin yolu bu değil. | Open Subtitles | وهذا ليس وسيلة لاقناع لكم. |
Sürekli insanların yaptığı ve beni ikna etmeye falan çalıştıkları bu konuşmalardan bıktım! | Open Subtitles | انني اتلقى سئمت من الكلمات, تأتي دائما خارج من أفواه الناس, في محاولة لاقناع لي لشيء ما. |
Bu onları ikna etmeye yetecek bir güç olacak ve üst kattaki masamda yerimi alacağım. | Open Subtitles | ذلك يكفي لاقناع من لديه السلطة بوضع قبعتي فوق حلقة ذلك المكتب بالطابق العلوي |
İçinizde birinin sanal gerçeklik cihazını takıp sanal dünyaya gidip, arkadaşınızı bulup onu bağlantı noktasına geri dönmeye ikna etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يبدو أن واحداً منكم عليه وضع السماعة ويذهب إلي العالم الافتراضي لاقناع صديقك للعودة إلي نقطة الوصول. |
Kurulu ikna etmek için elinden geleni yaptığını söyledi ama fikirlerini değiştirememiş. | Open Subtitles | نعم ، لقد أخبرني أنه فعل ما بوسعه لاقناع المجلس ، ولكن هذا لم يغيّر من تفكيرهم |
Deli olmasaydın, herkesi aklının başında olduğuna ikna etmek için bu kadar uğraşmak zorunda kalmazdın. | Open Subtitles | لو لم تكوني مجنونة لما كان عليك العمل بهذا الجهد لاقناع الاخرين بأنك عاقلة |
Ve sen buraya o adamın düğününe gelmem için beni ve kocamı ikna etmek üzere mi geldin? | Open Subtitles | والآن انت هنا لاقناع زوجي للذهاب لزفافك ؟ |
Lord Antony'i katılmaya ikna etmek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | -سابذل قصارى جهدى لاقناع القائد انتونى بالحضور |
"Direten kişiyi ikna etmenin her zaman bir yolu vardır." | Open Subtitles | "هناك دائماً طريقة لاقناع الرافضين" |
Büyük olasılıkla seni garaja inip oyun oynamaya ikna etmeye çalışacaklardır. | Open Subtitles | وسوف ربما محاولة لاقناع لكم السماح لهم اللعب في المرآب. |
mahalleden insanlar, birbirlerini kendi desteklediği adayı desteklemesi için ikna etmeye çalışır. | Open Subtitles | في محاولة لاقناع الآخر لدعم مرشحه. |
- İkna etmeye gerek yok. - Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | -لم يحتج الموضوع لاقناع لقد حذرتك |
Meyer Lansky'yi şiddetli bir darbe sonrası başa gelen vr Havana'da mafyanın kumarhane açmasına izin verecek yeni Kübalı lideri ikna etmesi için gönderdi. | Open Subtitles | لتوسيع عائلته بأعمال القمار (أرسل (ماير لانسكي لاقناع الزعيم الجديد الكوبي الذي تولى السلطة للتو بعد انقلاب عنيف |
Annesini ikna etmesi için yaptım. | Open Subtitles | في محاولة لاقناع والدته |