"لاكن" - Traduction Arabe en Turc

    • Fakat
        
    • Ancak
        
    • - Ama
        
    Her zamanki gibi harikulade performans, Monsieur English, Fakat korkarım devam etmek zorundayız. Open Subtitles اداء رائع كالعاده سيد انجليش لاكن انا اخشى انه علينا المضي
    O zaman hepsi evlere şenlik değildi Fakat sonradan bakınca her şey komikti. Open Subtitles ليست كلها مضحكة في ذلك الوقت لاكن كان كل شئ ممتع بعد أن ندرك مؤخرا,
    Keşke sizi ileride nelerin beklediğini görebilseydim Fakat teslim etmem gereken bazı siparişlerim var. Open Subtitles كنت أرغب في الإنتظار و رؤية ما سيحدث لاكن عندي أشياء يجب عملها
    Hangi taşın altından sürünerek çıktığını ya da hakkımda bu gülünç fikirleri nereden edindiğini bilmiyorum Ancak kiminle uğraştığın konusunda en ufak bir fikrinin olmadığı açıkça ortada. Open Subtitles لا أعلم ماذا اقحمت في مؤخرتك او من أين جئت بهذه الافكار السخيفة عني لاكن يبدو من المحزن
    Ancak bu kez Baylin'in vazosu yerine kendisi vardı. Open Subtitles لاكن هذه المرة بدلا ً من جرة بايلين رأيت الرجل نفسة
    - Ama iktidar tüfeğin ucundadır. Open Subtitles لاكن القوة تاتي من سيطان المسدس. ماو تسي تونغ.
    Fakat bu 'beğenme' beni bir 'limonlu kareler insanı' yapar mı? Open Subtitles لاكن بعدما أكون بالجانب لوحدي يجعلني سيد قطع الليمون
    Fakat şu içerideki adamlar, bu gerçeği anlamıyorlar. Open Subtitles لاكن الأمر أن هاؤلاء الرجال لا يفهمون ذلك
    Beni vurabilirsin; Fakat daha sonra bunu hem FSB'ye hem de polise açıklamak zorunda kalırsın. Open Subtitles يمكنك إطلاق النار علي لاكن ستحتاج لشرح ذلك لدى المخابرات الروسية و للشرطة
    Abim başımda duruyordu, Fakat tekne kaya gibi sertti. Open Subtitles ،أخي وقف امامي لاكن القارب كان يتحرك كثيراً
    Evet, Fakat dünyada birçok şey adil değil. Open Subtitles نعم، لاكن اقصد، تعرفين الكثير من ـــ غير عادل
    Hayır,Fakat güzel bir akşam yemeği ve bedava içki ikram edenler oldu. Open Subtitles لا، لاكن تحصلين على عشاء فاخر، وكحول مجاني
    Bakın, bu size kulak misafiri olduğum anlamana gelmiyor Fakat sonunun şurda duran Rupert gibi olmasını istemezsin, adamım. Open Subtitles اسمع، لم اقصد أن استرق السمع إليكم، يارفاق لاكن لا تريد أن ينتهي بك المطاف مثل روبرت هناك
    Bir sonraki karşılaşmamızı dört gözle bekleyeceğim Fakat artık sahneden çekilme vaktin geldi. Open Subtitles ... لقد منحتني شيئاً لأتطلع إليه لاكن أظن أنه الوقت المناسب لكي ترحل
    Fakat işler iyi gitmedi Open Subtitles . لاكن الأمور لم تجري بشكل جيد
    Ana yollara yakın; Ancak üzerlerinde yer almayan yerler. Open Subtitles بناءً على عدت أشياء تحتاج إلى مكان بالقرب من الطرق الرئيسية لاكن غير مطل عليها
    Gerçekten öyle. Ancak Garrett'ın Maya'yı öldürmediğinden çok eminiz. Open Subtitles لاكن نحن متأكدين ان جاريت , لم يقتل مايا
    Ancak en azından sana her zaman güvenebilirim. Open Subtitles لاكن على الأقل أستطيع دائما الإعتماد عليكِ
    Ancak misket tüfeği en güvenilir silâh sayılmaz. Open Subtitles لاكن .. البندقية ليست أكثر سلاح يمكن الإعتماد عليه
    Ancak düşmanım olmayı seçerse dünyadaki bütün tâlihler toplansa onu kurtaramaz. Open Subtitles لاكن كل مافي العالم من حظ لن ينقذه إذا اختار أن يكون عدوي
    - Planı ilgimi çekiyor. - Ama, Bay Bridger... Open Subtitles انا مهتم بمخططة لاكن سيد بريدجر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus