Oyun oynamaya Natalie'nin evine gideceğim. | Open Subtitles | ساذهب الى منزل ناتالى صديقتى لالعب معها. |
Eğer onu tanısaydım bende onlarla top oynamaya gidebilirdim. Tabi berbat oynadıklarını varsayarak. | Open Subtitles | اذا كنت صديقه كنت ساذهب لالعب معه مع افتراض انهم ضعفاء فى اللعب مثلى |
Bak, Mona, ...buraya güzellik salonu oynamaya gelmedim. | Open Subtitles | انظري مونا انا لم اتي إلى هنا لالعب مركز تجميل |
Ah, hayatım. Oyun oynayacak vaktim yok. | Open Subtitles | حبيبتي ، ليس لديّ الوقت الان لالعب هذه اللعبة |
Çünkü bazen ben bilmiyorum, yalnız hisseder ve oyun oynayacak kardeşim olsun isterdim. | Open Subtitles | احيانا اشعر.. لااعرف، انني وحيد تمنيت لو كان لدي أخ لالعب معه |
Sır mı dedi biri? Bakın ben Mato Grosso'ya kovboyculuk oynamak için gelmedim. | Open Subtitles | سر , انا لم أأتى لالعب لعبه رعاه البقر و الهنود |
Gerçekten çok naziksin ama ben hayatım boyunca hokey oynamak için eğitildim. | Open Subtitles | لطيف منك ان تقول هذا، ولكنى تدربت طوال حياتى لالعب الهوكى. |
Bugün annem beni Kayleigh ve Tommy'yle oynamaya götürecek. | Open Subtitles | اليوم امي ستاخذني لالعب مع كيلي وتومي |
Buraya kriket oynamaya değil, sizi kurtarmaya geldim. | Open Subtitles | بهدوء, انا اتى لانقذقم و ليس لالعب |
Oyun oynamaya vaktim yok artik. | Open Subtitles | ليس لدي وقت لالعب الالاعيب. |
Yani gördüğünüz gibi, şeytanla oynayacak vaktim yok. | Open Subtitles | كما ترى ليس لدي الوقت لالعب مع الشيطان |
Seninle oynayacak havamda değilim. | Open Subtitles | انا لست مزاج لالعب معك اليوم |
Mahjong oynamak için... | Open Subtitles | لالعب الماهيونج |