- Gerçekten minnetarım. - Hiç Sorun değil. Memnuniyetle yapıyorum. | Open Subtitles | ـ انا اقدر لك ذلك حقا ـ لامشكلة انا سعيد بالقيام بذلك |
Hayatımda sadece bir bebek olacağını düşünüyordum, ama Sorun değil. | Open Subtitles | لقد ظننت بأني سأحظى بطفل واحد في حياتي، لا كن لامشكلة |
Sorun değil. "Pis" kelimesinden rahatsız olmam. | Open Subtitles | لامشكلة , أنا لا أمانع بإستخدام كلمة فاسد |
Kardeşi evinde yoktu ama onu yakalayacaklardır kesin, sorun yok. | Open Subtitles | أخاه ليس في المنزل، لكنّهم سيحرصون على القبض عليه، لامشكلة. |
Ama bu kız da Londra'dan. - sorun yok, onunla geçinebilirim. | Open Subtitles | ..وهذه الفتاة من لندن لامشكلة يا أبي , سأعتاد على ذلك- |
Önemli değil baba. Söyleyeceğim her şey konu dışıdır. | Open Subtitles | لامشكلة أبي، أي شيء أقوله الآن سيكون غير ذي صلة |
Evet, tabii ki, Problem değil. | Open Subtitles | نعم، اوكي، بالتأكيد، لامشكلة. |
- Sorun değil, başka zamana yazalım. | Open Subtitles | حسنا، لامشكلة يمكننا تعديل الموعد في الواقع لايمكننا |
- Sorun değil. Burada kalıp ilk yenen siz olabilirsini. | Open Subtitles | لامشكلة ، يمكنك البقاء خارجاً لتكون أوّل من يأكله |
Sorun değil, Peter. | Open Subtitles | قبل أن ترميا الأشياء بعيدا لامشكلة , بيتر |
Yani belki sana bir şeyler gösterebilirim. Sorun değil. | Open Subtitles | إذًا ربما بإستطاعتي أن أريك شيئًا , لامشكلة لدي |
- Buraya ait olduğumu sanmıyorum. - Sorun değil. | Open Subtitles | لا أعتقد اننى انتمى لهذا المكان لامشكلة |
Sorun değil.Yanki oyunuyla ilgili psikolojik birşey olmalı. | Open Subtitles | لامشكلة انت قلق بسبب المباراة |
- Sorun değil belboy. Sorun değil. | Open Subtitles | لامشكلة، ياخادم الفندق، لامشكلة |
İnanın bana, sorumlulukla başa çıkabilirim. Hiç Sorun değil. | Open Subtitles | صدقيني يمكنني تحمل المسؤولية لامشكلة |
Doktor biraz geç kalacak Tamam. Sorun değil. | Open Subtitles | ـ الطبيب سيبدأ متأخرا ـ حسنا لامشكلة |
Sorun değil, biz de o zaman iki bardak süt hazırlarız. | Open Subtitles | لامشكلة, سنحضر كأسين من الحليب |
Tamam, sorun yok. Beni her zamanki yerde bekle. | Open Subtitles | حسناً, لامشكلة انتظرني في مكاننا المعتاد |
sorun yok, sorun yok... eşyaların yeri değişebilir. | Open Subtitles | ! لا مشكلة ,لامشكلة ,الأشياء قد تتغير ,لا مشكلة |
sorun yok dostum. sorun yok. | Open Subtitles | مهلا يارجل لامشكلة لا توجد مشكلة |
O açıdan sorun yok. | Open Subtitles | لامشكلة بهذا الأمر |
Tanrı videoyu bu yüzden icat etti. Önemli değil. | Open Subtitles | أتعلم، الأمرفقط، لهذا السبب الرب صنع الفديوهات لامشكلة |
Problem değil. Onu yine kaçırırım. | Open Subtitles | لامشكلة, سأبعده عنكِ ثانية |