Önce korkunç biçimde işkence ettiler kadına çünkü onu ele vermiyordu. | Open Subtitles | وعذبوها بقسوة بالغة لانها لم تخبر بمن سرب لها معلومة القتل |
çünkü penguenleri yiyemediğime inanamıyordu. | TED | لانها لم تكن تستطيع ان تصدق انني لا استطيع أكل البطاريق |
Sizin özgün stratejiniz, kumsalın ortasından çeyrek mil uzaklıkta durduğunuz, sonuç vermedi, çünkü Nash Dengesi değildi. | TED | إن الخطة الأولى التي كانت تنص على تمركزكما على بعد ربع ميل من المنتصف لم تصمد لانها لم تكن نقطة توازن ناش |
çünkü seyahate çıkacağından haberi yoktu ve gideceği yerde çantasına ihtiyacı olmayacaktı. | Open Subtitles | لانها لم تكن تعلم انها ذاهبة فى رحلة وأينما ستذهب لن تحتاج إلى الحقيبة |
Çok şaşırdım, çünkü o hiç hatırladığım gibi değildi. | Open Subtitles | انا كنت مصدومة لانها لم يكن الشخص الذي اتذكره |
çünkü seyahate çıkacağından haberi yoktu ve gideceği yerde çantasına ihtiyacı olmayacaktı. | Open Subtitles | لانها لم تكن تعلم انها ذاهبة فى رحلة وأينما ستذهب لن تحتاج إلى الحقيبة |
çünkü kendi ülkemde vasıfsız biri olmak istemiyorum çünkü burası artık bizim ülkemiz değil çünkü zengin insanlar ve güçlü insanlar buraya ucuz işçileri, özellikle çekik gözlüleri insan müsveddelerini getirdiler ve daha gelmekte. | Open Subtitles | لانني لا اريد ان اكون عامل ابيض ابله في بلدي لانها لم تعد بلادي لان الاثرياء وذوي السلطه |
O kısa anda incileri çalmayı başarmıştır çünkü kutunun kilidini onun açmasına gerek yoktur. | Open Subtitles | لقد كانت مستعدة لسرقة الآلئ على الفور لانها لم تكن مضطرة لفتح الصندوق بنفسها |
çünkü altı yıl önce onunla ilişkim olduğu dönemde... ortada böyle bir şey yoktu. | Open Subtitles | سأخبرك لماذا ، لانها لم افعل لها اي شئ خلال الست سنوات الماضية ولم يكن هناك اي شئ مما افكر فيه انا الآن |
çünkü altı yıl önce onunla ilişkim olduğu dönemde... ortada böyle bir şey yoktu. | Open Subtitles | سأخبرك لماذا ، لانها لم افعل لها اي شئ خلال الست سنوات الماضية |
Ve şaşırırdım, çünkü sadece noktalardan ibaretti. | Open Subtitles | وكنت متفاجئا دوما لانها لم تكن لي سوى مجموعه من النقاط .. |
çünkü birçok insan teröristlerle görüşmediği için kızgın. | Open Subtitles | لانه هناك اناس غاضبون منها لانها لم تتفاوض مع الارهابيين |
Düğün Çiçeği Fırını! Davetli listesinde yoktu, çünkü davetli değildi. | Open Subtitles | لم تكن في قائمة الضيوف لانها لم تكن ضيفة |
Seninle çıkmayı kabul etti çünkü daha iyi bir teklif almadı. | Open Subtitles | لقد وافقت فقط الذهب معك لانها لم يكن عنده شي افضل لتفعله |
Nadori Tokyo'daki yüksek ücretli işinden ayrıldı, çünkü herhangi bir kadına göre çok doyumsuz. | Open Subtitles | ميدوري تركت وظيفة ذات دخل عالي فى طوكيو لانها لم تكن راضيه كامراءة |
çünkü çocukları okula bırakamıyordu. | Open Subtitles | لانها لم تكن تستطع أن اصطحاب الطفلين إلى المدرسة |
Ama yaratık onu reddetti çünkü çoktan bozulmuştu, değil mi? | Open Subtitles | لكنه رفضها لانها لم تكن عذراء, اليس كذلك؟ |
Evet, bilmem mi, hayal tahtası olan bir adamla çıkmazsın çünkü senin hayal tahtanda hayal tahtası olan bir adamla çıkman yoktu! | Open Subtitles | نعم اعلم ذلك وكانك سوف تواعدينه لانها لم تكن في لوحتك ان تواعدي شخص لديه لوحه |
Müsade edersen sert müzikler yapan bir altocudan tavsiye almayayım çünkü kendisi daha önce hiç yarışmaya girmedi. | Open Subtitles | لذلك اعذريني إذا لم آخذ نصيحة من فتاة ذات طبقة صوت عالية و شفاهها الغاضبة لانها لم تكن يوما في منافسة |
Bu sırada Lucille Austero... muhtemelen daha önceden hiç gözlükleri olmadan görmediği için... | Open Subtitles | لوسيل اوستيريو فى هذه الاثناء ربما لانها لم تراه ابدا بدون نظاره |