"لايتعلق" - Traduction Arabe en Turc

    • ilgili değil
        
    • konu
        
    • alakası yok
        
    • Libya
        
    • alakalı değil
        
    • ilgisi
        
    cinsiyet ayrımcısı angutlar,bu görüntüyle ilgili değil, yetenekle ilgili. Open Subtitles أيها الغبي الأمر لايتعلق بالمظهر بل بالقدرة
    Senatör bu tamamen parayla ilgili değil Open Subtitles الأمر لايتعلق بالمال فحسبْ ، أيها السيناتور
    Gene de şu an konuşmak istediğim konu müziğin değil. Open Subtitles ولكن، ماأريد أن نتحدث به الآن لايتعلق بالموسيقى
    Tabi. Hepsini asilliğinden kaynaklanıyor, kıskançlıkla hiç alakası yok. Open Subtitles حقا, كم انت نبيل اتعنى ان الامر لايتعلق بالغيرة؟
    Londra ve Paris'tende haber aldık Libya değil. Open Subtitles ولدينا لندن وباريس يؤكدون أن الخبر لايتعلق بالقذافي.
    Bu peri masallarıyla alakalı değil. Open Subtitles لأن الأمر، لايتعلق بالقصص الخياليّة
    Lana, kazanmanın boyutla bir ilgisi yoktur kararlılık ve hız ile ilgisi vardır. Open Subtitles لانا لايتعلق التفوق بالحجم بل بالحزم والسرعة عليك الإلتزام
    Bu sadece kötü reklamla ilgili değil. Open Subtitles حسنٌ، كماتعلم لايتعلق الأمر بالسمعة السيئة
    - Nate ile ilgili değil ve o da bunu biliyor. Open Subtitles انه لايتعلق بنيت , وهو يعلم هذا
    - Bu, Sam ve benimle ilgili değil. Open Subtitles هذا لايتعلق بعلاقتي مع سام بالطبع يتعلق
    bu sadece benimle ilgili değil. Piper ve Phoebe de söz konusu. Open Subtitles هذا لايتعلق بي وحدي فهو يشمل، ( بايبر ) و فيبي
    Bu Clark'la ilgili değil. Bizimle ilgili. Open Subtitles الأمر لايتعلق بكلارك بل بنا
    - Bu Pulitzer Ödülü ile ilgili değil Clark. Open Subtitles -كلارك الأمر لايتعلق بجائزة البوليتزر
    konu para değil, Petra'nın kariyeri. Open Subtitles هذا لايتعلق بالمال إنه يتعلق بحياة بيترا المهنية
    Ama bu sefer konu sen değilsin ve şu Betty Suarez Aleminde yaşamıyor olsan... Open Subtitles لكن لمرة واحدة, هذا لايتعلق بكِ.. واذا كنتي تعيشين في ارض بيتي سواريز..
    Artık konu onunla kısıtlı değil, artık halkın güvenliği söz konusu. Open Subtitles ولكن هذا لايتعلق به بعد الآن بل يتعلق بالناس عموماً
    senden bir iyilik isteyeceğim fakat bunun beraber yatmamızla bir alakası yok. Open Subtitles لكن يجب أن تعرفي أن هذا لايتعلق بنمومنا معاً
    Bunun Gunnar'la alakası yok. Her şey Maris ve seninle alakalı. Open Subtitles نعم لكن هذا لايتعلق بـ"غونار" انه يتعلق بك و"ماريس"
    Bunun kamyonla bir alakası yok, değil mi? Open Subtitles إن الأمر لايتعلق بالشاحنة، أليس كذلك؟
    Sadece Libya olmadığını söylemeye, devam edeceğim. Open Subtitles أنا فقط سأقوم بالظهور, لأقول بأنه الموضوع لايتعلق بليبيا,
    Sadece Libya olmadığını söylemeye, devam edeceğim, çifte onay alıncaya kadar topu Washington'a at. Open Subtitles أنا فقط سأقوم بالظهور, لأقول بأنه الموضوع لايتعلق بليبيا, ثم سأعيد البث إلى المذيعة في العاصمة حتى نحصل على تأكيدٍ ثنائي.
    Kayıp olan kilo sadece sizinle alakalı değil. Open Subtitles هذا الكيلو المفقود لايتعلق بكم
    Gördüğün gibi, bu iş sadece seninle alakalı değil. Open Subtitles كما ترى، هذا الأمر لايتعلق بك أنت لوحدك
    Bunun lezbiyen olup olmamakla ilgisi yok, anlıyor musun? Open Subtitles الأمر لايتعلق بكونكِ منحرفة أم لا, حسناً؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus