Sosyal Hizmetler'de olduğu gibi kimse kimseyi görmüyor. | Open Subtitles | يشبه ما تفعلة الخدمات الاجتماعية لايرى أحد الاخر |
Çok ünlü bir hokey oyuncusu ama kendini çok büyük görmüyor. | Open Subtitles | كان لاعب هوكي كبير ولكنه لايرى انه مهم جدا |
O olaya bu şekilde görmüyor. | Open Subtitles | حسناً , إنّه لايرى الأمر على هذا النّحو |
Fakat David bunu böyle görmüyor, sadece çözüm bulmak istiyor. | Open Subtitles | لكن (ديفيد) لايرى بهذا المنظور، يود إيجاد حل فحسب. |
Farklı olan ise, Troy bilgisayarı görmüyor. | Open Subtitles | الفرق أن،"تروي"... لايرى الحاسب |