Daha da önemlisi, iletişim sırasında doğru şeyden bahsettiği anlamına gelmez. | TED | والأهم من ذلك, لايعني أنه يوصل الشيئ المطلوب. |
Öldürülmüş şişmanların resimleri var ama bu onun şişmanları öldürdüğü anlamına gelmez ki. | Open Subtitles | حسناً، لديه صوراً يخنق فيها رجال بدناء هذا لايعني أنه قاتل البدناء |
Bunun o zaman olması, şu an da oluyor olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | حسنا, فقط لأنه حدث وقتها لايعني أنه يجب أن يحدث الآن |
Yatağa bağlı kalman Bahar tatili yapamayacaksın anlamına gelmiyor. Aman tanrım. | Open Subtitles | لايعني أنه لايمكنك الاستمتاع بعطلة الربيع يا إلهي |
Binanın diğer tarafında olmamız, bir anda mum ışığında dans edeceğimiz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | خبر جديد. كوناا على نفس الجانب من المبنى لايعني أنه نستطيع أن نظيء الشموع أو نرقص بهدوء |
Kupa gerçek olmayabilir; ama bu, onun yapmadığı anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | الكأس لم يكن حقيقيآ ولكن هذا لايعني أنه لم يفعل ذلك |
Evet, yapıyorsun. Adamın tavuk çorbası alması program saatini istediğini göstermez. | Open Subtitles | بلى أنت كذلك، لقد احضر الرجل لتوه حساءً، هذا لايعني أنه يريد وقتك |
Eğer güneş sistemi geçmişinde düzensiz idiyse şimdi dingileşip de kararlı hale geldi, anlamına gelmez. | Open Subtitles | إن كان النظام الشمسي فوضوياً في الماضي هذا لايعني أنه هادئ بالكامل الآن |
İşi yüzünden yüzlerce çeşit hastalığa yakalanabilecek olması yakalandığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنه يُمكنُ أن يلتقط أيٌّ من مئات الأمراض الغريبة بسبب عمله لايعني أنه فعل |
Bir şey hissetmemem diğer herkesin aşağılanmasına izin vermem anlamına gelmez. | Open Subtitles | حسنٌ ، إن كنت لا استطيع أن اشعر بشيء فهذا لايعني أنه يجب على الآخرين أن يتحملوا الإهانة |
Ölümcül bir hastalık olan alkolizmden kurtulup iyileşmem, arada bir yabancılarla takılmayacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | علاجي من مرض قاتل كـإدمان الكحوليات لايعني أنه لايمكنني أن أقيم علاقة مع غريب مرة كل حين |
Hamamböceklerini göremiyor olman, onların orada olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لأنك جئت لترى بعض الحمقى المعارضين لايعني أنه لايوجد مؤيدين |
Grabber oyununda, hile yapan bir amatöre karşı kaybetmek büyük blöflerin altından kalkamayacağınız anlamına gelmez. | Open Subtitles | ... الخسارةفي غرابرلهواةالغش لايعني أنه غير قادر على تنفيذ خدعة كبيرة |
Evsiz ve işsiz olmam güzel bir kızı yemek için çıkaramayacağım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لايعني أنه لايمكنني أن أخذ فتاة جميلة للعشاء |
Ama bu ayrıImak zorunda olduğumuz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن ذلك لايعني أنه ليس علينا أن نكون معاً. |
- Bu onun aldırmadığı anlamına gelmiyor. - Zevkten dört köşe olur. | Open Subtitles | ـ ذلك لايعني أنه لايهتم ـ سيسعد بذلك |
Ama bu merhaba diyemeyiz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولكن لايعني أنه لا يمكنا قول مرحباً |
Ama acı vermediği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لايعني أنه لا يؤلم |
Öldürmeyeceği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لايعني أنه لن يحدث. |
Yalan söylediğini göstermez. | Open Subtitles | و لكن هذا لايعني أنه كاذب |
Bu suçlu olduğunu göstermez. | Open Subtitles | هذا لايعني أنه مذنب. |