Bak, evlat bu yaptığın şeyleri değiştirmez. | Open Subtitles | أنظر يابني، هذا لايغيّر ماقمتَ بفعله |
Umarım bu durum bir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | أتمنى أن هذا لايغيّر شيئاً |
Lâkin bu, mevcut vaziyeti değiştirmez. | Open Subtitles | لكن هذا لايغيّر أيّ شئ. |
Ama bu-- Bu seni sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor, dostum. | Open Subtitles | هذا لايغيّر واقع أنني أحبك يا رجل |
- Tamamdır. - ... William'ın işimi çaldığı gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | إلا أن ذلك لايغيّر حقيقة |
Bu, ne kadar parası olduğu gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | لكن هذا لايغيّر لون نقوده |
Bizim için bir şeyi değiştirmez bu. | Open Subtitles | هذا لايغيّر شيء أبداً. |