Lime hastalığı keneyle (tick) bulaşır. Belsoğukluğu penisle (dick) bulaşır. | Open Subtitles | داء لايم ينتقل عن طريق العضو الذكري، والسيلان ينتقل عن طريق العضو الذكري |
Martins meteliksizdi ve Lime kendisine iş teklifinde bulunmuştu. | Open Subtitles | الآن، كان (مارتينس) مفلساً وعرض عليه (لايم) عملاً |
Sanırım Harry Lime cinayeti de seni ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | أظن أنه لا يثير إهتمامك أن تعرف أن (هاري لايم) قد قتل |
Lyme hastalığının ilk başladığı bu yerde olmaktan çok memnunum. | Open Subtitles | أَنا مسرورُه لِكي أكُونَ هنا في مسقطِ رأس مرضِ لايم. |
Bir hafta önce bizim yollarımız Lyme'da kesişti, Sör Walter. | Open Subtitles | فلقد تقابلنا من قبل سير والتر في لايم قبل أسبوع |
Lime'ın kazayla ölmesi ya da bir cinayete kurban gitmesi beni hiç ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | لا يهمني أن يقتل مُهَرب مثل مثل (لايم) من طرف أصدقائه أو في حادث |
Lütfen Harry Lime'ın arkadaşı olduğumu söyler misiniz? | Open Subtitles | رجاء، أيمكن أن تخبريه أني صديق لـ(هاري لايم)؟ |
Bayan Schmidt, Lime ile çok yakındınız, öyle değil mi? | Open Subtitles | آنسة (شميت)، كنت مقربة من (لايم)، أليس كذلك؟ |
Orası Lime'ın arkadaşlarının genellikle gittiği bir yerdir. | Open Subtitles | إنه حيث إعتاد الكثير من أصدقاء (لايم) الذهاب -لم يكن مهماً |
Bana Harry Lime dosyasını getir ve Bay Martins'e bir viski ikram et. | Open Subtitles | اجلب لي ملف (هاري لايم) وجلب شراباً للسيد (مارتينس) |
Lime için çalışıyor ve ilaçların çalınmasına yardım ediyordu. | Open Subtitles | عمل لصالح (لايم) وساعده على سرقة المادة من المختبرات |
Bizimle çalışması için onu ikna ettik. Kurtz ve Lime hakkında bize bilgi sağlıyordu. | Open Subtitles | أجبرناه على إعطائنا المعلومات التي قادتنا إلى (كورتز) و(لايم) |
Lime'ın suçlarının sonucunda hastalanan bütün çocuklar burada yatıyor. | Open Subtitles | كل الأطفال هنا بسبب متاجرة (لايم) بالبنسلين |
O menenjit oldu. Lime'ın penisilinlerinden vermişler. | Open Subtitles | كان مصاباً بإلتهاب السحايا أعطوه القليل من بنسلين (لايم) |
Belki bir bahaneyle Lyme'dan ayrılabilir ve Louisa'nın iyileşmesini başka bir yerde bekleyebilirsin. | Open Subtitles | ربما عليك مغادرة لايم بحجة ما واستعلم عن تعافي لويزا من مكان آخر |
Eğer Lyme hastalığı varsa ısırığın çevresinde 3 tane kırmızı halka oluşur. | Open Subtitles | أنظري, حسناً, سيكون هناك 3 دوائر حول القرصه لو كان مرض "لايم" |
Diğer taraftan, Lyme olsaydı, hedef tahtası şeklinde döküntüsü olurdu. | Open Subtitles | من ناحيةٍ أخرى لو كان مصاباً بداء لايم ستكون هناك علامات مخادعة كطفح جلدي ضخم يشبه علامة الهدف |
Şimdi Lyme'a dönüp yapabileceğim bir şey var mı bakacağım. | Open Subtitles | علي أن أعود إلى لايم لأرى إذا كانو بحاجة لأي لأي مساعدة |
Nörolojik Lyme hastalığı, nöbetleri ve felci açıklıyor. | Open Subtitles | عندما يخسر الخاسر, صحيح؟ داء لايم العصبي يفسر الشلل والنوبات |
Her hafta sonu, gizlice Limelight'a girerdik. | Open Subtitles | إعتدنا على الذهاب سراً إلى "لايم نايت" كل أسبوع تقريباً |
laym hastalığımla cesurca mücadele ettiğim dönemde bile! | Open Subtitles | وحتى في الموسم الذي كنت وبشجاعة أحارب مرض لايم مرض لايم هو مرض بكتيري يصيب القلب والأعصاب |
Selam, Liam! Selam, Alice! | Open Subtitles | مرحباً,لايم.مرحباً,أليس. |