Demek ki tüm paternleri bu şekilde göz ardı edemeyiz. | TED | اذن لايمكننا فقط استبعاد بشكل موحد كل الانماط هكذا |
Gelin. Çok geciktik ama acele edemeyiz. Yavaş kullanın. | Open Subtitles | هيا لقد تأخرنا كثيرا, ولكن, لايمكننا ان نتعجّل, قودا ببطء |
Will, bunu o kundakçının yanına kalmasına izin veremeyiz! | Open Subtitles | حسنا لايمكننا ترك مضرم النيران ذلك يقلت بفعلته هذه |
O şeylerden birinin bile içeri girmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا السماح لآولئك الآنذال بالدخول الى هنا |
Sabaha kadar çalmak için bir sözleşme yaptık. Bunu yapamayız. | Open Subtitles | لدينا عقد حتى الصباح لايمكننا أن نفعل هذا بهم |
Belli bilgiler olmadan ona zarar verme riskini göze alamayız. | Open Subtitles | دون تعليمات, لايمكننا ان نخاطر بالحاق الضرر بها. |
Daha az yararlı olabileceklerimizdense, çok daha fazla yararlı olabileceklerimize. | TED | والتي يمكن ان ننجز بها كثيرا جدا بدلا من تلك التي لايمكننا القيام بالكثير حيالها |
- Gregor, sen de onun kadar delisin! - Burada kalamayız! | Open Subtitles | غريغور انت مجنون مثلها لايمكننا البقاء هنا |
Bu şekilde devam edemeyiz. Bunun ikimize de yararı yok. | Open Subtitles | لايمكننا الاستمرار على هذا الحال هذا ليس جيد لا لك ولا لي |
Patlamada ölecek veya etkilenecek... diğer kampçı ve yürüyüşçüleri gözardı edemeyiz, | Open Subtitles | لايمكننا استثاء وجود مخيمين او متجولين معزولين الذين سيقتلون او يلوثون من الانفجار |
Teklifi ne olduğunu bile bilmeden kabul edemeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا أن نخضع لشروطهم إذا لم نكن على درايةِ بها |
Bir şey görüyor musun? Ufak bir meltemi takip edemeyiz şimdi. | Open Subtitles | هل ترين شيئا , هيا لايمكننا ان نلاحق كل غبرة بالجو او قطرة مطر |
Burada kolay para peşinde koşan birkaç otlakçı* gibi dolanmalarına izin veremeyiz ki. | Open Subtitles | لايمكننا جعلهم يتسكعون كالعاطلين, يبحثون عن النقود |
Onların kaçmalarına izin veremeyiz. Hemen ateş açmamızı öneriyorum. | Open Subtitles | لايمكننا المخاطرة بجعلهم يهربون جنرال أوصي بفتح النيران عليهم في الحال |
Üzüldüler. Buna izin veremeyiz. | Open Subtitles | كانوا قلقين تماما لايمكننا ابقاء هذا هنا |
Bunu tek başımıza yapamayız. Yardım gerekiyor. | Open Subtitles | لايمكننا القيام بذلك بمفردنا نحتاج إلى مساعدة |
Bu gece yapamayız. Princeton'dan biri gelecek. | Open Subtitles | لايمكننا فعل هذا الليلة سيأتون من برينستن لمقابلتي |
Karşı olduğu bir şeyi yapamayız, özellikle de bütün gemiyi riske atıyorsa. | Open Subtitles | لايمكننا فعل شيء يعارضه خصوصاً عندما يضع الاسطول كله فى مخاطرة |
Camulus'u, Baal'a göndersek bile, SG-1'in gelmesi için gözü açmayı göze alamayız. | Open Subtitles | حتى لو قمنا بالإستجابة وإرسال كاميليوس إلى باال لايمكننا المخاطرة بفتح الحدقه لندع اس جي 1 يعبرون |
- Şu an yoğun bakıma kimseyi alamayız. | Open Subtitles | لايمكننا السماح لأية أحد بالدخول لوحدة العناية المركزة لحد الأن. |
Yıldız Geçidi'nden çok fazla kişinin haberi var. Bunu daha fazla bir sır olarak saklayamayız. | Open Subtitles | العديد من الأشخاص يعلمون ببوابة النجوم لايمكننا إخفاء هذا السر للأبد |
Majesteleri! burada kalamayız. Derhal çıkalım buradan! | Open Subtitles | فخامتكِ، لايمكننا التواجد هنا, لنبتعد فوراً. |
Ağır bir bombardımana maruz kaldıkları halde Onları yeni bir yükle bunaltmamız beklenebilir mi? | Open Subtitles | لايمكننا ان نحملهم عبئاً اضافيا اضافةً لما يعانوه من القصف |
Bu nedenle tatmin olamayız, tatmin olmaya yakınlaşamayız dahi. | TED | لذا لايمكننا الرضى بهذا الوضع, ولا حتى قريبين منه. |
Lyle, ormana yalnız gidemeyiz kaybolabiliriz | Open Subtitles | لايل, لايمكننا التوغل بمفردنا في الأدغال, فقد نتوه |